Öyle güzel özetlemişsiniz ki durumu !!!
Bu işi yaparken endişelerim, keşkelerim, acabalarım, sankilerim o kadar çok ki. Bu işi yapmaktan kaçınabilmek adına yeni yollar arayışındayım, ama hep bir çıkmaz. Ülke ne durumda. Kendi mesleğimi yapabilecek iş bulamıyorum. Evime huzurla, güvenle ve kafam bomboş gidemiyorum.
Resmen işveren ve devletin bir mahal anında parmakla gösterip suçlu bu, alın bunu diyeceği bir piyonum sadece. Sonra da arkamdan muhabbetimi çevirecekler.
Devlet diyecek ki ; "Ya arkadaş kanun dediniz, yönetmelik dediniz, iş dediniz yaptık, daha ne yapalım ?"
İşveren diyecek ki ; "İş Güvenliği dediniz, uzman dediniz, tuttum, daha ne yapayım ?"
Ama içi boş, pratikle ve gerçeklikle alakası olmayan bu yönetmeliklerin uygulanabilirliğini, işverenin ve uzmanın denetlenebilirliğini yapmadık, suçlu biziz diyemeyecek hiçbir zaman devlet. Ve bu uzman çırpınıp durdu, şunu yapalım dedi yapmadım, onu alalım dedi almadım, o zaman şöyle uğraşalım dedi uğraşmadım, suçlu benim demeyecek işveren hiçbir zaman.
Ne sistemden bahseden var, ne de sistemsizlikten.
Öyle korkunç paralar kazananlarda yok ki aramızda, her birimiz evimizi zor bile çeviriyoruz ; niye bu sessizliğimiz, niye kabullenişimiz.
Bu işin, bu ülkede yapılacak durumu yok.
Bedenen ölenlere Allah rahmet eylesin, onlar bu ülkenin adsız şehitleri. Ama ya ruhen ölenler, gazilikleri bile verilmeyen bizler ne olacağız. Demir parmaklıkların ardında yap dediğin ama yapmayan işverenin; parasına para katarken, eğlencesinden geri kalmazken, akşamları evinde uyuyup, ailesiyle uyanırken, sen buz gibi koğuşlarda, ziyaret günlerini bekleyerek geçirebilirsin. Üstelikte bir hiç uğruna. Benim başıma gelmez nasılsa deme, öyle beklenmedik bir anda oluverirki, ben böyle düşünmemiştim diyecek bir anın bile olmaz.
2 yıldır bilfiil bu işi yapıyorum. Ve kendimden o kadar emin ve net bir şekilde söyleyebilirim ki, ARTIK BU İŞİ YAPMAK İSTEMİYORUM !!!
Allah hepimizin yardımcısı olsun.Ve kazasız , belasız günlerimiz olsun.