- Katılım
- 1 Ocak 2013
- Mesajlar
- 105
- Tepki puanı
- 237
- Medeni hal
- Evli
- Meslek
- Uzman (B)
Arkadaşlar,yine bir gazete'nin köşe yazarının geçen hafta içinde yaptığı bir araştırmayı ve şahsıma çok manidar gelen bir yazıyı sizler ile paylaşmak istiyorum yazının başlığı
'' İş kazalarında dünya 3. Türkiye'de bu konuda kaplumbağa hızıyla ilerliyoruz. Şirketler için iş güvenliği prosedürden ibaret!''
Türkiye İnsan Yönetimi Derneği (PERYÖN) ve Towers Watson da kendi üyeleri arasında ilginç bir anket gerçekleştirmiş. Ankete 105 şirketin orta ve üst düzey yöneticileri yanıt vermiş. Şirketlerin yüzde 37’si imalat, yüzde 28’i hizmet, yüzde 8’i inşaat, yüzde 5’i gıda ve yüzde 25’i diğer sektörlerde faaliyet gösteriyor. Ankete katılanların çalıştığı şirketlerin yüzde 54’ü yılda 150 milyon TL’nin üzerinde ciro yapıyor ve yüzde 65’i, 250’nin üzerinde çalışan sayısına sahip. Şirketlerin yüzde 82’sinde mavi yakalı çalışan bulunuyor.
Yani ankete katılan şirketler Türkiye’nin kalburüstü şirketlerinden oluşuyor. Sonuçlar son derece çarpıcı...
Şirketlerin yüzde 42’sinde işyeri sağlığı ve güvenliğine ilişkin uygulamalar sadece bir prosedürü yerine getirmek olarak yapılıyor. Ankete göre, iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin önlemler pano duyuruları (yüzde 32), seminer ve çalıştaylar (yüzde 24), e-posta (yüzde 20), kitapçık ve broşürler (yüzde 9) aracılığıyla duyuruluyor. Önlemlerin duyurulmadığını belirtenlerin oranı ise yüzde 11 seviyesinde bulunuyor.
Katılımcı şirketlerin yüzde 42’si 2012 yılı içerisinde herhangi bir işgücü kaybına neden olan mesleki yaralanmaların gerçekleşmediğini belirtiyor. Bu sonuç şirketlerin yüzde 60’a yakınında mesleki yaralanma olduğunu da gösteriyor.
PERYÖN ve Towers Watson’ın anket yorumu ise şöyle:
“İş sağlığı ve güvenliği açısından ilerleme sağlanabilmesi için şirketlerin aldıkları önlemlerin yazılı prosedürlerin ötesine geçmesi, çalışanlar tarafından içselleştirilmesi gerek. Tek taraflı iletişim ile bu sorun çözülmez.”
Bu anket, dediğim gibi yabancı ya da büyük Türk şirketlerini kapsıyor. Bu şirketlerde bile iş güvenliği, işçi sağlığı formaliteden ibaretse KOBİ’lerde yaşananlar şaşırtıcı olmasa gerek.
'' İş kazalarında dünya 3. Türkiye'de bu konuda kaplumbağa hızıyla ilerliyoruz. Şirketler için iş güvenliği prosedürden ibaret!''
Türkiye İnsan Yönetimi Derneği (PERYÖN) ve Towers Watson da kendi üyeleri arasında ilginç bir anket gerçekleştirmiş. Ankete 105 şirketin orta ve üst düzey yöneticileri yanıt vermiş. Şirketlerin yüzde 37’si imalat, yüzde 28’i hizmet, yüzde 8’i inşaat, yüzde 5’i gıda ve yüzde 25’i diğer sektörlerde faaliyet gösteriyor. Ankete katılanların çalıştığı şirketlerin yüzde 54’ü yılda 150 milyon TL’nin üzerinde ciro yapıyor ve yüzde 65’i, 250’nin üzerinde çalışan sayısına sahip. Şirketlerin yüzde 82’sinde mavi yakalı çalışan bulunuyor.
Yani ankete katılan şirketler Türkiye’nin kalburüstü şirketlerinden oluşuyor. Sonuçlar son derece çarpıcı...
Şirketlerin yüzde 42’sinde işyeri sağlığı ve güvenliğine ilişkin uygulamalar sadece bir prosedürü yerine getirmek olarak yapılıyor. Ankete göre, iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin önlemler pano duyuruları (yüzde 32), seminer ve çalıştaylar (yüzde 24), e-posta (yüzde 20), kitapçık ve broşürler (yüzde 9) aracılığıyla duyuruluyor. Önlemlerin duyurulmadığını belirtenlerin oranı ise yüzde 11 seviyesinde bulunuyor.
Katılımcı şirketlerin yüzde 42’si 2012 yılı içerisinde herhangi bir işgücü kaybına neden olan mesleki yaralanmaların gerçekleşmediğini belirtiyor. Bu sonuç şirketlerin yüzde 60’a yakınında mesleki yaralanma olduğunu da gösteriyor.
PERYÖN ve Towers Watson’ın anket yorumu ise şöyle:
“İş sağlığı ve güvenliği açısından ilerleme sağlanabilmesi için şirketlerin aldıkları önlemlerin yazılı prosedürlerin ötesine geçmesi, çalışanlar tarafından içselleştirilmesi gerek. Tek taraflı iletişim ile bu sorun çözülmez.”
Bu anket, dediğim gibi yabancı ya da büyük Türk şirketlerini kapsıyor. Bu şirketlerde bile iş güvenliği, işçi sağlığı formaliteden ibaretse KOBİ’lerde yaşananlar şaşırtıcı olmasa gerek.