Tartışma : Iş Güvenliği Uzmanları Sesini Duyurmalı

[oblomov]

toplu halde yapmak için dernekler organize yapmalı bende isg uzmanları katılmalı.ayrıca bu sitedeki tüm isg uzmanları ve diğer sitelerdekilerde toplu mail atarsak bi işe yarar bence

 

[erkan45]

her uzman kendi sınıfına bakmalı maddesi İSG işlerinin profesyonelleşmesi için güzel ama emekleme döneminde olduğumuz için her uzman her yerde şimdilik görev yapmalı

iş güvenliğinde tecrübemiz arttıkça bölümümüzün önemi ortaya çıkar.

hiçbir tedbiri almamış, isg açısından hiçbir faaliyet olmayan bir kimya şirketine, inşaat mühendisi uzmanın (yeni uzman olsa dahi) anlatacağı ve yaptıracağı çok şeyler vardır.

branşı kimya olan uzman , isg açısından belli bir noktaya gelmiş şirketlerde ince ayar yapmak için etkili olabilir. yani türkiye için bu aşama ilerde olması gereken bir durumdur, diye düşünüyorum.

 

[Cem Erol]

Arkadaşlar hepimiz bu işin içindeyiz ve yaşadığımız zorlukları burada tek tek anlatmaya gerek yok. Yükümüz ağır... Bir yanda işveren, bir yanda çalışan bir yanda da devlet. Bu üçlünün arasında da sıkışıp kalmış bir isg uzmanı...
Sesimizi duyurmamız gerektiğine inanıyorum ve bunu tek topluluğumuz TUİSAG organizasyonuyla yapmalıyız. Ortak bir basın açıklaması, ortak bir dilekçe ya da ortak bir protesto ile bu durumu düzeltmeye çalışmalıyız.
Benim açımdan bu işin özü şu: Ben elimin kolumun bağlı olduğu bir durum yüzünden hapis yatmak, eşimi çocuğumu, ailemi yalnız bırakmak ve üzmek istemiyorum.

durum ancak bu kadar güzel ifade edilebilir. Bu konuda liderlik yapacak öncülük yapacak organizasyonu sağlayacak biri çıkarsa bence destek sağlanır. Binlerce uzman var, herkes duyarlılığını gösterecektir.

 

[Hasan TUFAN]

Bakın müfettişler de seslerini çıkarıyorlar.

 

[Hasan TUFAN]

Müfettişler: Sorumluluk işverende
Çalışma ve Sosyal güvenlik Bakanlığı’na bağlı iş müfettişleri yayınladıkları ilanla sorumluların kendileri olmadığını iddia etti. Müfettişler anlık tespitler yaptıklarını, devamlılığın işverene ait olduğunu söyledi. Türkiye'de 11 milyon işçinin çalıştığı iş yerlerini 1050 müfettiş denetliyor.

Salı günü derneğin internet sitesinde, Perşembe günü de gazetelerde yayınlanan ilanda, Soma faciasında en büyük sorumluluğun iş müfettişlerinde olduğuna dair iddialara yanıt verildi.

Buna göre kazaların olmasında en büyük sorumluluğun işverende olduğu, madenlerin planlamasındaki hatalara müdahale yetkileri olmadığı belirtildi, taşeronluk siteminin ve kâr hırsının olumsuzluğuna dikkat çekildi. Eğitim ve kültür eksikliğinin ana sorun olduğu iddia edildi.

İş Teftiş Kurulu Başkanı Mehmet Tezel, Soma'da facianın meydana geldiği madende son olarak teftişte bulunan iki müfettiş hakkında idari soruşturma başlatıldığını açıklamıştı.

“Kendini aklamaya çalışan işverenler…”

İlanda, Soma faciasından sonra iş müfettişleri hakkında, "işverenlerle çıkar ilişkileri içerisinde oldukları" iddiası dahil tüm iddialara detaylı olarak değinildikten sonra şu ifadelere yer verildi;

“Sorumluluğu iş müfettişlerinin üzerine yıkarak, hukuken ve vicdanen gerçekte işverenlerin üzerinde olan sorumluluğun dikkatlerden kaçırılmaya çalışıldığı gözlenmektedir. Bu algının yaratılmasında en büyük pay, olayın en sıcak anında dahi ‘iş denetiminden başarıyla geçtik.’ diyerek kendini aklamaya çalışan işverene aittir. Halbuki iş müfettişi, iş sağlığı ve güvenliği denetimi ile işyerindeki mevcut durumun anlık tespitini yapar. Alınan önlemlerin sürekliliğinin sağlanması işverenin sorumluluğundadır.”

“Eğitim şart”

Müfettişler kazaların nedeninin "denetim eksikliği" olduğu imajını yaratılmaya çalışıldığını söyleyip ancak kazalara birçok değişkenin sebep olduğunu söylediler;

“Çünkü iş kazalarının önlenmesi, kültürün, ekonomik koşulların, eğitimin, teknik donanımın, insan davranışının da dahil olduğu pek çok değişkenin etkisinde olan bir süreçtir. Bu nedenle tüm alanlarda köklü degişiklikler olmadan iş kazalarının denetimlerle önlenmesini beklemek gerçekçi değildir.”

“Planlama hataları bizim sorumluluğumuzda değil”

Açıklamada belki de en çarpıcı nokta Türkiye’deki madenlerin çoğunun planlama ve tasarımlarında hata olduğu ve buna müdahale yetkileri olmadığının belirtilmesi:

“Özellikle kömür ocaklarının planlanması ve tasarımı aşamasında olması gereken mühendislik yaklaşımı, tekniği ve hesaplamaları ülkemizde ne yazık ki sağlam temellendirilmemiş ya da başarısız olmuştur. Bu planlama ve tasarım hataları İş Müfettişlerinin müdahale alanında değildir.”

Ancak bu ifadeler, iş kanununa açıkça ters; Zira, 6331 sayılı iş kanununda, iş müfettişlerinin hayati boyutta tehlike var ise işyerinde üretimi durdurma ve kapatma yetkisine sahip oldukları açıkça belirtiliyor.

İşçilerin can güvenliğinin tehlikede olduğu bir iş yerinin, ilk inşa edilişinde yapılan planlama ve proje hatalarının bu kapsamın dışında olduğuna dair herhangi bir ifade yok.

Bu konuda görüştüğümüz İş Müfettişleri Derneği Başkanı Gonca Şahin, müfettişlerin bu durumlarda kapatma yetkileri olduğunu doğruladı.

Ancak bu durumdaki madenlerin tespit edilmeleri durumunda kapatıp kapatmadıklarına dair sorumuzu ve bu konudaki diğer sorularımızı birkaç gün içinde yanıtlayacağını söyledi.

“Rödovans ve taşeronluk sorgulanmalı”

Dernek, devlete ait ocaklarının alım garantisi verilerek kiralanması anlamına gelen rödovans ve aracı iş verenin söz konusu olduğu taşeron işçiliğin sorgulanması gerektiğini vurguladı. Bu iki yöntemin kâr etme kaygısını artırdığını ve bunun iş güvenliğine dair kısıntılara sebep olduğu belirtti:

“Özellikle maden ocaklarında hizmet alımı, kiralama, rödevans gibi yöntemlerle yürütülen alt işverenlik (taşeronluk) uygulamalarının sorgulanması kaçınılmazdır. Alt işverenlik uygulamasının maliyetleri düşürme kaygısıyla, iş sağlığı ve güvenliği önlemleri için gerekli yatırımın yapılmasını engelleyen bir durum olduğu açıktır. Bu bağlamda, 16 yıllık derneğimizin kuruluşundan bu yana en önemli gündem konularının arasında "Alt İşverenlik" olduğunun bilinmesinde yarar bulunmaktadır. İş Müfettişleri Derneği, olarak "Alt İşverenlik" konusuyla ilgili olarak pek çok defa uyarılarda bulunmamıza rağmen ilgili çevrelerden yeterli karşılığı alamadık.”

Devletin araç tahsis etmediği müfettişler

Açıklamada iş müfettişlerinin yaşadığı zorluklara da değinildi;

“İş Müfettişlerine atılan iftiralar, denetimsiz bir çalışma hayatı isteyenlerin amacına da hizmet etttiği unutulmamalıdır… Sahada denetim yapmasına rağmen araç tahsis edilmeyen, yılın neredeyse 10 ayını evlerinden uzakta, ülkeyi bir baştan bir başa kat ederek, can güvenlikleri olmadan büyük bir özveriyle çalışan meslektaşlarımıza karşı yapılan haksız isnat ve iftiraların yasal takipçisi olacağımızı da kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız...”

Devletin müfettişlere araç tahsis etmemesi eleştirisi, dernek sitesindeki ilanda yer almayan ama gazete ilanında belirtilen tek ifadeydi.

İş Müfettişleri Derneği Başkanı Gonca Şahin, Türkiye’de iş güvenliği müfettişlerinin sayısının 1050 olduğunusöylüyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenli Bakanı Faruk Çelik, Türkiye’de 1 milyon 424 bin iş yeri olduğunu, bunların 28 bin 147 binin 50’den fazla işçi çalıştırdığını ve Türkiye’de toplam işçi sayısının 11 milyonu aştığını açıklamıştı.

Kaynak: İş Müfettişleri Derneği
http://aljazeera.com.tr/haber/mufettisler-sorumluluk-isverende

 

[sertaçsağır]

1-iş güvenliği uzmanlığı branşlarına göre yeniden düzenlenmeli.
2-çalışma saatleri arttırılmalı.
3-iş güvenliği uzmanları kusuru yoksa kurban olarak gösterilmemeli yasal olarak garanti altına alınmalı.
4-iş güvenliği uzmanlarını denetleyecek bir yapı oluşturulmalı.
5-uzman olma şartları zorlaştırılmalı en az 1 yıllık staj yapmadan uzman olunmamalı.

Branşlara göre ayrımda mesela ben otomotiv öğretmenliği bitirdim ama 2 senelik tecrübem tünel, kazı yarma viyadük ve kumlama boya üzerine özellikle inşaat alanında tecrübemle iyi bir konumdayım ve otomotivle uğraşmakta istemiyorum. Fikirlerinizi bence söylerken mezuniyetinizi göz önünde bulundurmadan söyleyin çünkü ben birçok inşaat mühendisi veya maden mühendisinden işimi daha iyi yapıyorum.

 

[sertaçsağır]

Arkadaşlar,

İş durdurma yetkisi her ne kadar kötüye kullanımın(rüşvet gibi) önünü açsa da isg uzmanları hizmet verdikleri işyerinde iş durdurabilmelidir. Bunu da hangi şartlarda iş durdurabileceğini belirten bir yönetmelikle belli kısaslara dayandırarak devlet sağlayabilir ve isg uzmanları güçlenebilir. Ayrıca sadece isg uzmanları tarafından gözlemin ne kadar yeterli olabileceği aşikar ve fırsat yamyamları dakikalarla yarışırken bu daha da kötü bir hal alıyor öyleyse devlet belirli kısaslarla formen, ustabaşı, kalfa, usta, şantiye şefi, mühendis, diye görev tanımlamaları ve isg sorumlulukları hakkında bir yönetmelik yayınlayarak herkesi bu durumda ortak kılabilir. Eğitimler bence en önemli kısas bugüne kadar edindiğim deneyim en önemli unsurun eğitimsizlik olduğunu öne çıkarmaktadır. Devlet aylık belli saat işçilerin spesifik eğitimlere, tatbikatlara, uygulamalara, mesleki yeterlilik eğitimlerinin gibi bir çok konuda çalışma süresinden sayılan zorunluluk eğitimi verilmesini bir yönetmelikle sağlayabilir.

 

[Cengiz Özel]

bence sınıf ortadan kalkmalı ben ve benim gibi birçok tecrübeli sadece bu mesleği yapan c sınıfı uzman arkadaş var ama prim günü saçmalığıyla a-b sınıfı uzman olmuş iş güvenliği uzmanlığı daha önce hiç yapmamış arkadaşlar var.En çok tecrübeli C sınıflarının hakkı yeniyor ve bunu burada bir tek ben yazıyorum.Beni bu durum aşırı derecede rahatsız ediyor.

Bu ne saçma fikir otur çalış sende A ol . C bende bir zamanlar C dim. Siz çok bi şey bildiğinizi zannedip duruyorsun

 

[volkancoskun]

Bu ne saçma fikir otur çalış sende A ol . C bende bir zamanlar C dim. Siz çok bi şey bildiğinizi zannedip duruyorsun

bencede haklısınız size katılıyorum insanlar çalışarak hakkıyla uzman olsunlar prim günü yükseltme saçmalığıyla değil.çok bişey bilmiyorum tabikide yıllarını bu mesleğe vermiş büyüklerimiz kadar ama prim günüyle sınıf atlayan tecrübesiz uzmanlardan fazla bildiğim kesin.zaten firmalar tecrübesiz uzmanı kapıdan içeri sokmuyolar artık.işte biz o kadar tecrübe ile inşaata bakamazken ne olduğu belli olmayan adam prim gününden gelip bakabiliyor.biraz empati kurun HAK yendiğini sizde anlayacaksınız.saygılarımla

 

[duncan34]

Branşlara göre ayrımda mesela ben otomotiv öğretmenliği bitirdim ama 2 senelik tecrübem tünel, kazı yarma viyadük ve kumlama boya üzerine özellikle inşaat alanında tecrübemle iyi bir konumdayım ve otomotivle uğraşmakta istemiyorum. Fikirlerinizi bence söylerken mezuniyetinizi göz önünde bulundurmadan söyleyin çünkü ben birçok inşaat mühendisi veya maden mühendisinden işimi daha iyi yapıyorum.

Siz bireysel olarak belki inşaat alanında tecrübe sahibi olabilirsiniz,birçok inşaat mühendisinden işinizi daha iyi yapabilirsiniz ancak daha geçen gün kartal da olan iskele kazasında bir tekstil mühendisi zan altında kaldı meseleye uzun vadeli ve daha genel bakabilirseniz branşlaşmanın biz uzmanlar açısından avantajlı olduğunu görebilirsiniz.