Her yeni sektör ilk başlangıçta altın yumurtlayan tavuk gibidir. Ortadaki pastanın en büyük dilimi bu işe ilk atılan ve en iyi sertifikaya sahip olan alır. sonrasında bu pastayı fark eden diğer kişiler de bu işe atılır. ve böylece pasta dilimleri yavaş yavaş küçülmeye başlar, ve sektör iyi olanların ayakta kalacağı şekle bürünür.
Tabi bu doğrultuda devlet yada hükümetlerin de izleyeceği politikalar önemlidir. belli bir kesimin taleplerini uygulamaya sokarken, diğerlerini de görmezden gelmemelidir. Devletin de bu konuda alması gereken kararlar ve uygulaması gereken çok şey var. ortaya bir kanun atıp sonrasında yok o öyle istedi diye yada bu böyle olacak şekliyle davranması ikilemler oluşturmaktadır.
Devlet kanun yönetmelik tebliğ vb. yayımlarken Türkiye şartlarını ve ihtiyaçlarını iyi belirlememiştir.
Bu mesleğin fakültesinin açılmasına ön ayak olmamıştır.
ve yaptığı hatalar yüzünden 3-4 yıl uzman çıkmamış, mevcut uzmanlar sertifikalarını yükseltememiştir.
sonrasında çıkan uzmanların da sertifikası bir çok yere bakamayacak şekilde bir kanun yayımlamıştır.
Bu yeni süreçte sadece uzman değil hekimlerinde Türkiye şartlarında yetmeyeceği de bellidir. bu sorun da çok yakında ortaya çıkacak ve çok büyük sıkıntılara sebep olacaktır.
neticede avrupalı gibi başlayıp türk gibi bitirdiğimiz mevzuatlarımızla sektör bana göre önünü görememekte ve neyin ne olacağının belli olmaması gibi karmaşık süreçler yaşamaktadır.
Bir de işveren ayağına bakarsak devletin çıkardığı mevzuatlara mecburiyet gözüyle bakması da cabası. yani cezai yaptırımlar ve denetimler olmasa türkiyede isg kavramı tamamen rafta tozlanır. denetimler de yetersiz olunca herkes farklı farklı tutumlar içine girebiliyor.
Tüm bu zorlukların göbeğindeki isim de İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI.... sizce yapmalı mıyız yapmamalı mıyız?
tüm zorluklara rağmen bu işi yapıyorum, yapacağım şahsen.
kararı siz verin..