- Katılım
- 4 Tem 2012
- Mesajlar
- 85
- Tepki puanı
- 217
Forumda işverenlerden ne kadar ücret istemeli şeklinde tamamen duygusal konuların da yer alması dikkatimi çekti.
Şahsen ücretin alınan riskle orantılı olması gerektiğine inanıyorum.
Şöyleki anlaşmaya imza atıldığı dakika iş güvenliği uzmanının riski başlıyor.
O dakika sonrası olabileceklerden sorumlu.
Sorumluluk bakanlığa ve adli makamlara karşı geçerli.
Yetmedi 6331 sayılı yeni kanunumuzla işverene karşıda sorumluluk getirildi.
Bunun anlamı şu; işverenin maruz kalacağı maddi,manevi tüm zararları ,uzmana rücu hakkı getirildi.
Aslında konuşulmayan bir konu daha var.
Sigorta şirketleri de yapılan mali mesuliyet sigortaları karşılığında ödedikleri tazminat bedellerini işverenle birlikte uzmana da rücu edebilecekler.
Çözum nedir?
İmza atmadan evvel işyerindeki kabul edilemez risklerin ortaya çıkarılması için 3-5 saatin feda edilmesi faydalı olacaktır.
Sonrasında işverene direkt olarak bu risklerin kabul edilebilir seviyeye indirilmesi için kaynak ayırma düşüncesi var mı yok mu sorgulamak gerekiyor.
İşverenlerin özellikle 50 kişinin altında olanların çoğunun iş sağlığı ve güvenliği için kaynak ayıracaklarından şüpheliyim.
Onlar kafalarında kaynak kapsamının işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanına verecekleri ücretten ibaret olduğuna dair örnekler fazlasıyla mevcut.
Pardon unutuyordum,birde kişisel koruyucu donanımların "oda çok mecbur kalırlarsa" en ucuzunun teminiyle sınırlı.
İşverenlerle bu konuları sonradan kavga etmektense baştan açık açık konuşmak gerekiyor.
Muvzuatın yerine getirilmeyen maddelerini bakanlığa bildirmekle iş güvenliği uzmanının sorumlu olduğunu açık açık bıkmadan usanmadan anlatmak gerekiyor.
Yoksa vay sen beni nasıl ihbar edersin kavgalarına meydan vermemek için bu bilgilendirme çok çok önemli.
Uzmanın riskini azaltan bir konu daha var.
İşletmede iyi uygulanan OHSAS 18001:2007 iş sağlığı & güvenliği sistemi olmasını anlaşma maddelerine sözlü veya yazılı olarak konulması da mevzuatın uygulanmasını kolaylaştıracaktır.
Kanun yasakları sıralamış ancak , uygulama stratejisinden bahsetmemiş.
En azından OHSAS sistemini önerebilirdi.
Şahsi düşüncem OHSAS sistemi olmadan böylesine ağır bir mevzuatın uygulanmasının çok güç olacağı yönünde .
İşverenlerle yukarda bahsettiğim riskler hakkında sözlü/yazılı mutabakatın derecesine göre hizmet bedelinin kararlaştırılmasının iki taraf içinde adil olacağını düşünüyorum.
Özellikle OSGB leriyle yada işyerinde kadrolu olarak tam gün çalışırken yukardaki risklerin iş güvenliği uzmanının akşam başını yastığa koyduğunda uykusunu kaçırmamasını diliyorum.
Tüm çalışanlara iş güvenliği uzmanı arkadaşlara ve işyerlerine kazasız ,belasız ,meslek hastalığına yol açmayan mesailer diliyorum.
Şahsen ücretin alınan riskle orantılı olması gerektiğine inanıyorum.
Şöyleki anlaşmaya imza atıldığı dakika iş güvenliği uzmanının riski başlıyor.
O dakika sonrası olabileceklerden sorumlu.
Sorumluluk bakanlığa ve adli makamlara karşı geçerli.
Yetmedi 6331 sayılı yeni kanunumuzla işverene karşıda sorumluluk getirildi.
Bunun anlamı şu; işverenin maruz kalacağı maddi,manevi tüm zararları ,uzmana rücu hakkı getirildi.
Aslında konuşulmayan bir konu daha var.
Sigorta şirketleri de yapılan mali mesuliyet sigortaları karşılığında ödedikleri tazminat bedellerini işverenle birlikte uzmana da rücu edebilecekler.
Çözum nedir?
İmza atmadan evvel işyerindeki kabul edilemez risklerin ortaya çıkarılması için 3-5 saatin feda edilmesi faydalı olacaktır.
Sonrasında işverene direkt olarak bu risklerin kabul edilebilir seviyeye indirilmesi için kaynak ayırma düşüncesi var mı yok mu sorgulamak gerekiyor.
İşverenlerin özellikle 50 kişinin altında olanların çoğunun iş sağlığı ve güvenliği için kaynak ayıracaklarından şüpheliyim.
Onlar kafalarında kaynak kapsamının işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanına verecekleri ücretten ibaret olduğuna dair örnekler fazlasıyla mevcut.
Pardon unutuyordum,birde kişisel koruyucu donanımların "oda çok mecbur kalırlarsa" en ucuzunun teminiyle sınırlı.
İşverenlerle bu konuları sonradan kavga etmektense baştan açık açık konuşmak gerekiyor.
Muvzuatın yerine getirilmeyen maddelerini bakanlığa bildirmekle iş güvenliği uzmanının sorumlu olduğunu açık açık bıkmadan usanmadan anlatmak gerekiyor.
Yoksa vay sen beni nasıl ihbar edersin kavgalarına meydan vermemek için bu bilgilendirme çok çok önemli.
Uzmanın riskini azaltan bir konu daha var.
İşletmede iyi uygulanan OHSAS 18001:2007 iş sağlığı & güvenliği sistemi olmasını anlaşma maddelerine sözlü veya yazılı olarak konulması da mevzuatın uygulanmasını kolaylaştıracaktır.
Kanun yasakları sıralamış ancak , uygulama stratejisinden bahsetmemiş.
En azından OHSAS sistemini önerebilirdi.
Şahsi düşüncem OHSAS sistemi olmadan böylesine ağır bir mevzuatın uygulanmasının çok güç olacağı yönünde .
İşverenlerle yukarda bahsettiğim riskler hakkında sözlü/yazılı mutabakatın derecesine göre hizmet bedelinin kararlaştırılmasının iki taraf içinde adil olacağını düşünüyorum.
Özellikle OSGB leriyle yada işyerinde kadrolu olarak tam gün çalışırken yukardaki risklerin iş güvenliği uzmanının akşam başını yastığa koyduğunda uykusunu kaçırmamasını diliyorum.
Tüm çalışanlara iş güvenliği uzmanı arkadaşlara ve işyerlerine kazasız ,belasız ,meslek hastalığına yol açmayan mesailer diliyorum.