Tartışma : Bilirkişilerin İş Güvenliğindeki Önemli Konumu

[ygtr hoca]

Bilirkişiler yazacakları raporlarda kaza analizi yapmalı, bu analiz sonucu kazanın nedenlerini katmanlarına ayırmalıdır.
Kaza nedenlerinde etkenleri ve bu etkenler ile kişilerin bağlantısını kurmalıdır.
Mevcut durumda ÜNVAN-KİŞİ bazlı bir raporlamaya gidilmektedir.
Böyle bir durumda "İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI" tanımı ve kelimeleri ile hemen ilk akla gelen kişi olmaktadır.
Oysa kaza analizi yapıldığında kaza nedenleri için yaptığı veya yapmadığı bir şey ile kazaya etken kişiler bulunmalıdır.
İşveren ve vekilleri sadece uzman atayarak, 6331 sayılı isg yasasından gelen görevlerini ihmal edebileceklerini, uzmanı tutuklatarak kendi konumunu iyileştirebileceklerini sanmaktadır.
Bu durum iş güvenliğine zarar vermektedir;
asıl olan işveren veya vekilinin görevini mükemmel yapmak için uzmana danışması, ondan önerilerini istemesidir.
İşveren (Patron ) ve vekilleri iş güvenliğini, uzman atayarak ihmal edebileceklerini düşünmektedir.
Kaza kusurunu uzmana verebileceklerini sanmaktadırlar.
Bilirkişilerin kaza analizi yapmadan, yeterince araştırmadan kusur dağıtımı yapmaları da ( uzman iş kazası mahkemelerinin olmaması da) iş güvenliği ortamına zarar vermektedir.
İSG uzmanı elbette kusurlu olabilir, ama bunun için kaza ile nedensellik bağı kurulmalıdır.

İşverenin kazaları önleme ve sağlık güvenlik sağlama gücünü, etkisini, sorumluluğunu, özen borcunu hissetmesi, engellenmemelidir.

Eklediğim linkte iş güvenliği uzmanı bu nedenle yargılama sonucu beraat etmiştir.

http://www.hurriyet.com.tr/ermenekteki-maden-faciasinda-saniklara-ceza-artirimi-soku-40579625

 

[İşGüvUzman]

Bilirkişiler yazacakları raporlarda kaza analizi yapmalı, bu analiz sonucu kazanın nedenlerini katmanlarına ayırmalıdır.
Kaza nedenlerinde etkenleri ve bu etkenler ile kişilerin bağlantısını kurmalıdır.
Mevcut durumda ÜNVAN-KİŞİ bazlı bir raporlamaya gidilmektedir.
Böyle bir durumda "İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI" tanımı ve kelimeleri ile hemen ilk akla gelen kişi olmaktadır.
Oysa kaza analizi yapıldığında kaza nedenleri için yaptığı veya yapmadığı bir şey ile kazaya etken kişiler bulunmalıdır.
İşveren ve vekilleri sadece uzman atayarak, 6331 sayılı isg yasasından gelen görevlerini ihmal edebileceklerini, uzmanı tutuklatarak kendi konumunu iyileştirebileceklerini sanmaktadır.
Bu durum iş güvenliğine zarar vermektedir;
asıl olan işveren veya vekilinin görevini mükemmel yapmak için uzmana danışması, ondan önerilerini istemesidir.
İşveren (Patron ) ve vekilleri iş güvenliğini, uzman atayarak ihmal edebileceklerini düşünmektedir.
Kaza kusurunu uzmana verebileceklerini sanmaktadırlar.
Bilirkişilerin kaza analizi yapmadan, yeterince araştırmadan kusur dağıtımı yapmaları da ( uzman iş kazası mahkemelerinin olmaması da) iş güvenliği ortamına zarar vermektedir.
İSG uzmanı elbette kusurlu olabilir, ama bunun için kaza ile nedensellik bağı kurulmalıdır.

İşverenin kazaları önleme ve sağlık güvenlik sağlama gücünü, etkisini, sorumluluğunu, özen borcunu hissetmesi, engellenmemelidir.

Eklediğim linkte iş güvenliği uzmanı bu nedenle yargılama sonucu beraat etmiştir.

http://www.hurriyet.com.tr/ermenekteki-maden-faciasinda-saniklara-ceza-artirimi-soku-40579625

Sayın @ygtr hoca görüşlerinize kısmen katılıyorum, kısmen katılmıyorum. Bilirkişilik makamı ne yazık ki çoğu bölgede akademisyenlere ek kazanç kapısı olmak durumuna dönüşmüş durumdadır. Ne yazıktır ki akademisyenler, olaya yerine gitmeden, tek kişiyi bile sorgulamadan, kişiyi dinlemeden, karşı tarafın neler yaptığını sorgulamadan/araştırmadan, sadece dosya üzerine bakarak karar veriyorlar. Belki de onlar da haklılar kendilerince... Zira verilen bilirkişilik ücreti yola yemeğe, günlük harcanacak emeğe ve diğer işlerin aksayacağını düşündüğümüzde kuş gibi kalıyor. Bu sebeple bilirkişilik makamı ekseninden çıkmış durumda. Bu durum son derece düşündürücü...Hem işvereni hem de iş gören kesimini mağdur etmekte bu durum...

Bende bilirkişilik yaptım. Ancak objektifliğe aykırı olduğuna inandığımdan artık yapmıyorum. Yapanlara saygım elbette sonsuzdur. Ancak sadece dosya üzerindeki 3-5 belgeye bakarak, olay yerine gitmeden inceleme yaparak, sadece birkişilik ücretini almak adına göstermelik rapor düzenlemek, hiç araştırmadan vurun kellesini demek, insan vicdaniyetine aykırıdır diyorum..

Esen kalınız...

 

[Selman DOĞAN]

Ticari olarak değilde birikim paylaşma olarak yapıldığında, adaletin tesisine yardımcı olmak her vatandaşın görevi olduğunu düşünüyorum.

 

[İşGüvUzman]

Ticari olarak değilde birikim paylaşma olarak yapıldığında, adaletin tesisine yardımcı olmak her vatandaşın görevi olduğunu düşünüyorum.

Benzer düşüncedeyim. Bilirkişilik benim görüşüm tamamen kalkmalıdır. En azından para karşılığı olmamalıdır. Bu iş artık bilim dalı. Hukukun buna çözüm bulması gerekir. Konusunda uzmanlaşmış yargı mensupları yetişmeli. Hatta çift ana dal okumalı avukatlar. Bu aşama sonrası iş mahkemelerine hakim olunmalıdır. Belki bu kadar uzmanlığa ülkemiz henüz hazır değil. Ancak bu hali ile sadece ek kazanç kapısı olmaktan öteye de gitmiyor. Köşe başları üniversite hocaları tarafından tutulmuş. Dosyalar sadece onlara gidiyor. meşakkatli dosyaları hoclara beğenmez ise sıradaki uzman tabir edeceğimiz bilirkişilere gidiyor. Hocaların elbette tamamını kast etmiyorum. Ancak %90 ve daha fazlası sadece dosyaya bakıyor ve vicdan yapmadan karar verebiliyor.

Hiç adil değil...

 

[erkan sahin]

Ben isg uzmaniyim.yakin zamanda ölümlü bir is kazamiz oldu.isimi tizlikle yapan bir uzmanim.kaza geciren personelin de herseyi tamdi.uzman olarak 6331 in bana vermis oldugu tum sorumluluklari yerine gtirmistim.egitim muayene vs evrak bazinda da hersey tamdi.bikir kisi gorevlendirilmis.isg uzmani degil insaat muhendisi.olay hakkinda hicbir bilgi birikimi olmayan biri.beni asli kusurlu bulmus.halbuki hicbir eksigim yoktu.ki ogrendigimde hicbir evraga bakmamis.sacma sapan bir rapor duzenlemis.birde olay pazar gunu olmus.benim o gun izinli gunum idi.bilir kişi bunu nasil arastirmaz.ve ararstirma yapmadan insanlari suclar.yazikki
Ulke olarak bu konuda sinifta kaldik. anlayacaginiz bilirkisi(bilMEZ kisi)insani mesleginden soguttu.avukatim itiraz edecek bakalim.adalet elbet yerini bulacak.

 

[ygtr hoca]

Teknik Bilirkişiler kusur verilen kişinin (teknik hukuki ve bilimsel verilere uygun olarak) kazaya etkisini yani nedensellik bağını kurması gerekir.
Bunun için önce kazayı kök nedenlerine ayırmalı ve kişilerin hangi kusurunun bu kazaya ne kadar etken olduğunu belirtmelidir.
Eğer etkin ve yeterli eğitim verilmemesi kazaya neden olmuşsa, isg uzmanını görevi eğitimleri planlamak, işverenin onayına sunmak, (işverenin işçileri ve mekanını hazırladığı) eğitim aktivitelerine katılmaktır.
İSG uzmanı tehlikeleri ön göremeyebilir, bu risk değerlendirmesi ekibinin görevidir, uzman bu ekibin üyelerinden birisidir. (RD Yönetmeliğine göre) Ekipte asıl detay tehlikeleri öngörecek olanlar; "MADDE 6 – (1) d) İşyerindeki bütün birimleri temsil edecek şekilde belirlenen ve işyerinde yürütülen çalışmalar, mevcut veya muhtemel tehlike kaynakları ile riskler konusunda bilgi sahibi çalışanlar" dır.
Ancak bu konular ilgili kişilerce bilinmediği gibi, araştırılmamaktadır.

Bu geçiş döneminde arkadaşlarımın, yönetmelik ve mevzuatı detaylı olarak tekrar tekrar okumaları uygun olacaktır.

Arkadaşlarım Risk Değerlendirmesi ve eğitimler konusundaki işverenin sorumluluklarını ve kendi pozisyonlarını çok dikkatle okuyup, dokümantasyonlarını ona göre yapmalıdır.

(Ben aslında bu başlığı bilirkişilik yapan ve yapacak arkadaşlarıma yardımcı olmak için açmıştım ! )

 

[İşGüvUzman]

Ben isg uzmaniyim.yakin zamanda ölümlü bir is kazamiz oldu.isimi tizlikle yapan bir uzmanim.kaza geciren personelin de herseyi tamdi.uzman olarak 6331 in bana vermis oldugu tum sorumluluklari yerine gtirmistim.egitim muayene vs evrak bazinda da hersey tamdi.bikir kisi gorevlendirilmis.isg uzmani degil insaat muhendisi.olay hakkinda hicbir bilgi birikimi olmayan biri.beni asli kusurlu bulmus.halbuki hicbir eksigim yoktu.ki ogrendigimde hicbir evraga bakmamis.sacma sapan bir rapor duzenlemis.birde olay pazar gunu olmus.benim o gun izinli gunum idi.bilir kişi bunu nasil arastirmaz.ve ararstirma yapmadan insanlari suclar.yazikki
Ulke olarak bu konuda sinifta kaldik. anlayacaginiz bilirkisi(bilMEZ kisi)insani mesleginden soguttu.avukatim itiraz edecek bakalim.adalet elbet yerini bulacak.

Öncelikle geçmiş olsun,

Bir bilirkişi raporu yazıldığında, yeni bilirkişiler eski raporu genelde aynen kabul ederler. Üzgünüm ama böyle körü körüne birde dayanışma içerisindeler bilirkişiler... Sadece ve sadece dosya üzerinden alınacak ücret bölünmesin diye.

Bende başka bir örnek vereyim. Göz koruyucu kullanmadığı için (her türlü belgesi (kkd teslim tutanağı, çalışma talimatı, eğitimi vb.) tam olmasına karşın) kaş bölgesinden hafif yaralanma ile sonuçlanmış iş kazasında, Üniversite Prof. olan bir Zat! İş Güv. Uzmanını İşveren Vekili! kabul etmiş ve tam kusurlu bulmuştur (arada Müdürü, Mühendisi, şefi olmasına rağmen) olay mahkemeye intikal ediyor. Doğal olarak hakim bilirkişi raporuna bakıyor ve hüküm veriyor. Bu aşamada itiraz ediliyor bilirkişiye. İstanbul Üniversitesinden 3 kişilik yeni bilirkişi raporu talep ediliyor. 2 gün sonra aynı rapor cümlesi bile değişmeden 3 adet prof. tarafından onanarak mahkemeye iade ediliyor. Araştırma yok. Soruşturma yok, keşif yok. Telefon açmak ihtiyacı bile duyulmuyor...

Durum böyle iken Sadece ve sadece dosya üzerinden ek fayda sağlanması maksadı ile köşe başlarını tutmuş üniversite hocaları tarafından, bu sistem istenmedik şekilde yönlendiriliyor ne yazık ki...

Sonuç mu? Mağdur olmuş/olan/olacak binlerce kişi....