Kıymetli Arkadaşım, önce, lütfen yazma tarzımdan dolayı yanlış anlama , anlarsan da haber ver
1) Panik Yapma !Sen bir İSG uzmanısın. Sen panik yaparsan herkes yapar! buna emin ol.
2) İş Planı yap (ÇASGEM Ders konularınızı biliyorum, en azından oradaki konulardan İSG Yönetim Sistemi ile ilgili olanları tekrardan bir gözden geçir. Yapılması gerekenleri bir liste yap. Bol müsvette kağıt ve kurşun kalem ile.
Bana sorarsan :
+ Genel Risk Analizi yapacağım, mevcut çalışma ortamı ve çalışmalarda tespit ettiğim emniyetsiz davranışları öncelikle yazacağım. Örnek, boya atelyesi/Boya Odasının havalandırması yetersiz/ - Motor Bakım Atelyesi/Yerler yağlı/ vb.
+ Atelye Şefleri ile bire bir görüşüp, genel hatları ile yaptıkları işin akışlarını not alacağım
+ İdari işler şefi ile görüşüp, çay ocağı, müşteri bekleme salonu, işletmenin temizlik, tamir ve bakım faaliyetleri, ilk yardım vb. konularda neler yapıyor, onları listeleyeceğim.
+ Personel/Muhasebe şefi ile görüşüp, 4857 sayılı yasa gereğince çalışanlar ve taşeron hizmet alımlarında taşeron çalışanlarına yapılan işlemler nelerdir, bunları listeleyeceğim. gibi gibi.
3. Topladığın tüm bu bilgiler doğrultusunda, Ön İnceleme Formlarından biraz çoğalt, al eline, sonra 2 nci maddede belirttiğim süreç akışını tekrardan ama bu sefer formları müsvette kulan, boşlukları makul ve ikna edici şekilde doldurmaya başla.
4. İSG yani İşçi Sağlığı ve Güvenliği konusu bir konsept.
Bu konseptin içi sizin nereye nasıl baktığınıza göre değişir. Benim çalıştığım sistemde buna hazard perception yani tehlike algılaması deniyor. Dolayısı ile büro personelinden tutun, çalıştığınız yere arabasını bırakmak için, işletme sınırlarından içeri giren bana kadar

(yani 3 ncü kişiler olayı) kimler ne tür tehlikeli durumlara maruz kalabilirler bunu düşünün.
Örnek vermek gerekir ise, işletmenizde bir araç-yaya ayrımı (yani vehicle-pedestrain access-egress) uygulaması yoksa, giren-çıkan araç yolları sarı ve fosforlu boyalar ile aydınlatılmamış ise, kör dönüşlerde (ki bahsettiğiniz işletmelerin -zemin katları da vardır) aynalar konulmamış ve yeteri kadar aydınlatılmamış ise, müşteriniz olarak ben orada tehlikeli bir durum ile karşılaşabilir ve hatta ölebilirim bile.
Ya da büro katlarında yerler, masaların altı kablolar ve aşırı yüklenmiş 3'lü, 6'lı prizler ile dolu ise; temizlik personeli parlak kaygan zeminleri ıslak paspas yapıp, sonra kuru paspas atmayı geçe bırakmış ya da meşhur "ıslak zemin" levhasını koymamış ise, yeni bir araç satmanın heyecanı ve zevki içindeki satış elemanı masasından kalkıp, satış şefinin yanına giderken, kabloya takılabilir, ıslak zeminde kayabilir.
Veya cam kenarısına konulmuş bilgisayar monitörlerine bakan çalışanların göz yorgunlukları, baş ağrılarına ve hatta migreni olanların bunu artırmasına, göz yorgunluklarının konsantrasyon bozukluklarına neden olmasına kadar bir çok tehlike tespit edebilirsiniz.
Yine bir örnek, motor atelyesinde sağolsun çalışkan kardeşlerimiz büyük bir şevk ile çalışmaya başladıklarında kendilerinden geçip, liftte olmayan, sadece araç hidrolik krikosu ile kaldırılmış araçların altına girebiliyorlar. (Merak etmemize gerek yok aslında, zaten onlar yıllardır bu işi yaptıkları için, onlara bir şey olmaz, hem krikonun ucunda tahta takoz bile var, kaymaz bu) Ya da şanzıman açtıklarında her taraf hidrolik yağı, motor açtıklarında motor yağı oluyor. Tamamen hem çalışanın kimsayal tehlikeye maruz kalması, hem de çevresel kirlenmeye yol açan bir davranış. (Kardeşim, talaş dökün üzerine, endüstriyel üstübü ile sil yavrum şurayı. Ahmet abi! bu benim işim değil, akşam iş bitiminde gelenler temizlesin abi )
Yine bir örnek, bu tip işletmelerde araç yıkama üniteleri vardır. Yani burası taşerona yıllık kiralanır ve işletmeye gelir gelir. Ama siz ana firma olarak orada çalışan taşerondan da sorumlusunuz. Peki araç yıkamada kullanılan endüstriyel Araç Yıkama Tabancasından (Water Jet) kaç bar basınç ile su çıktığını biliyormusunuz? ve bunun korunmasız insan vucuduna yapacağı hasarları biliyormusunuz?
Ama ön inceleme yapıyorsunuz ve bir bakıyorsunuz ki, adamların ayağında çelik uçlu cizme yok, üzerlerinde ne önlük, ne de su geçirimsiz iş kıyafeti var, gözlük ya da yüz siperliği hak getire.
Sonuç olarak, sahada yani işletmenizin sınırları dahilinde genel bir tehlike analizi (Hazard Analysis) yapın. Yani durum tespiti notlarınızı alın önce. Sonrası tüm atelye şefleri ve idari şefler ile sempati ve empati kavramlarının maksimum kullanıldığı görüşmeleri yapın.
Gerisi gelir, Allah kolaylık versin