İş kazası bildirimi, iş kazasına uğrayan sigortalının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından sunulan hizmetlerden yararlanabilmesi için yapılmalıdır. İş kazasına uğrayan kişi bu kaza sonucu vefat etmiş ise iş kazası bildirimi yapılmadan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun iş kazası nedeni ile sağlamış olduğu hizmetlerden mirasçıları da yararlanamaz. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yardımda bulunulabilmesi için söz konusu iş kazasının yardım gerektirecek ölçüde olması aranmıştır. Yani küçük ve önemsiz kazalar, örneğin parmak incinmesi gibi durumlar Sosyal Güvenlik Kurumu’nca yardımda bulunulmayan durumlardır.
İş kazası bildirimi, iş kazasının kanunda düzenlenen yerlere bildirilmesidir. Bir işverene tabi çalışan kişilerin iş kazası geçirmesi durumunda bildirim yükümlülüğü işverene aittir. İşveren kanunda gösterilen sürelerde ve usulüne uygun olarak durumu yetkili makamlara bildirmek ile sorumlu tutulmuştur. İş kazası bildirimi yapmayan işverenlere Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından idari para cezası uygulanmaktadır. Ayrıca iş kazasının meydana gelmesinde işverenin kusurunun bulunması durumunda cezai sorumluluğu da gündeme gelecektir.
İş Kazası Bildirimi Kim Tarafından Yapılır?
İş kazası bildirimi, 5510 sayılı kanunun 4/1-a maddesi kapsamında bulunan ve hizmet akdi kapsamında bir veya birden fazla işverene bağlı olarak çalışanlar bakımından işveren tarafından yapılmalıdır. Eğer kişi aynı kanunun 4/1-b kapsamında yer alan muhtar veya kendi ad ve hesabına çalışan biri ise iş kazası bildirimi bu kişilerce doğrudan yapılmalıdır. Ayrıca üniversite bünyesinde kısmi süreli çalışan öğrencilerin geçirmiş olduğu iş kazaları üniversite tarafından bildirilmelidir. Önem arz eden bir diğer nokta şantiye şeflerine ilişkin yönetmelikte görülmektedir. Şantiye şefleri görevli oldukları inşaat alanında meydana gelen iş kazalarını derhal ilgili mercilere bildirmekle yükümlü tutulmuşlardır.
Yukarıda açıklandığı üzere işveren tarafından bildirim yapılması ancak işçi ile aralarında bir hizmet akdinin mevcut olduğu durumlarda söz konusu olmaktadır. Yargıtay’ın görüşüne göre eğer işveren ile kazaya uğrayan arasında bir eser sözleşmesi mevcut ise iş kazası bildirimi işveren tarafından yapılmak zorunda değildir.
İş kazasına uğrayan kişi alt işveren tarafından çalıştırılan biri ise iş kazası bildirimi alt iş veren tarafından yapılmalıdır. Ancak alt işveren tarafından iş kazası bildirim yükümlülüğü yerine getirilmemiş ise asıl işveren de sorumluluk altına girecektir. Bu durumda alt işveren ve asıl işveren Sosyal Güvenlik Kurumu’na karşı müteselsilen sorumlu olacaklardır.
İş kazası bildirimi yapması zorunlu tutulan bir diğer grup ise sağlık hizmeti sunucularıdır. Sağlık hizmeti sunucularının kapsamına iş yeri hekimi, sağlık ocakları, resmi hastaneler ve özel hastaneler girmektedir. Kanunda sayılan bu kişi ve kurumların iş kazası durumu kendilerine intikal ettiği andan itibaren iş kazası bildirimi yapmakla sorumlu oldukları unutulmamalıdır. Ayrıca iş kazası durumundan bu kişi ve kurumlarca kolluk kuvvetlerinin de haberdar edilmesi gerekmektedir. Eğer bu kişi ve kurumlar iş kazası bildirimini kolluk kuvvetleri ve savcılığa bildirmezlerse “sağlık mesleği mensuplarının suçu bildirmemesi suçu” işlenmiş olacaktır ve bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaklardır.
İş kazası bildirimi, iş kazasının kanunda düzenlenen yerlere bildirilmesidir. Bir işverene tabi çalışan kişilerin iş kazası geçirmesi durumunda bildirim yükümlülüğü işverene aittir. İşveren kanunda gösterilen sürelerde ve usulüne uygun olarak durumu yetkili makamlara bildirmek ile sorumlu...
www.besler.av.tr