Sayın onuryas yorumunuz için teşekkürler. İşveren vekilleri çok yoğun olduklarından dolayı( bana söyledikleri bu en azından) kendime gittiğim firmada muhattap olacağım ve kurul kararı ile atamasını yaptığım bir mühendis istiyorum. Bu bazı firmalarımda üretim mühendisi bazılarında işveren vekili oluyor. Ben sahayı genelde onunla birlikte geziyorum. Tespitlerimi sahada birebir anlattıktan sonra deftere yazıp imzalatıyorum. Bu kişi işveren vekili olduğunda sorun yok. Ancak iki firmamda bu kişi üretim mühendisi diğeri ise makine mühendisi olarak görevli. Defteri onlar imzalıyor ve üst yönetime rapor veriyor. Bazı durumlarda işveren vekili ile ben görüşüyorum. Risk analizlerim, eğitimler vs. evrak bazında sıkıntım yok. Ama tabi ki sahada isteyipte henüz yaptıramadığım şeyler var. Konuyu çok dağıtmayım ben sadece deftere imza atan kişinin imza yetkisi yok ise sadece mühendis olarak görev yapıyor olması ne kadar doğrudur. Kafama takıldığı ve merak ettiğim için sordum.
İş Güvenliğine bütünsel bir yaklaşım ile bakmamız gerekiyor. Kaza analizinde hepinizin bildiği görünen sebep ve görünmeyen sebep diye ayrım vardır. Bazı firmalarda kök faktör olarak ta tanımlanan görünmeyen sebep pastasının en büyük kısmını işveren veya yönetimin eksik desteği olduğu görülmekte. Şimdi firmaya uzman olarak hizmet vereceksiniz, tespitlerinizi yazacaksınız, sonra bunu sizden pek bir farkı olmayan, yaptırımı da olmayan bir başka kişinin imzalayıp uygulamasını bekleyeceksiniz. Bu şekilde hiç bir yere varılmaz ve uzman olarak siz büyük sıkıntılar yaşayabilirsiniz. Yaşanabilecek bir iş kazasında şirketin uğrayacağı maddi ve manevi zarar konusunda ilgili kişileri ikna etmeli ve bu sürece dahil etmelisiniz.
İşin en zor kısmı işçiye değil işverne İSG kültürünü aşılayabilmektir. Üst yönetime bu kültürü verebilmektir. İşçiye güvensiz çalıştığı için bağıran kızan bir işverenden verim alamazsınız, davranışlarıyla örnek olan bir işverenin işçileri her zaman İSG'ye saygı ile bakmıştır.
Yurtdışında çalıştığım dönemde saha güvenliği (iş güvenliği değil, özel güvenlik) saha giriş kurallarına uymayan hiç kimseyi sahaya almıyordu. Gözlük olmadığı için proje müdürü sahaya alınmadığında gelip bizden gözlük alıp öyle çıktı sahaya, Türkiye'de işçisine senin KKD'en nerde diye soran, kızan işverenin ayağında kundura, saçında briyantin ve gözünde güneş gözlüğü ile inşaat sahalarında Antalya sahillerinde dolaşır gibi dolaştığını gördüm. İlk örnek 9,8 milyon adam saat (yaklaşık 4 yıl) hiç kayıp günlü iş kazası yaşamamış bir şantiye, ikincisi bir yılda iki ölümlü iş kazası yaşayan bir şantiye. İkinci örnek kimya mühendisi bir arkadaşımın çalıştığı bir yerdi. 2000'den fazla çalışanı olan bir yer.
Sonuç olarak OSGB'de çalışıyorsan çok fazla seçeneğinin olmayacak galiba ancak bireysel olarak hizmet veriyorsan bu tarz işletmelerin sorumluluğunu almayın derim. Tehlike sınıfı hiç önemli değil. Bir elektrik prizini 1 ayda yaptıramazsınız, yaptırmaya karar verdikleri gün kaza yaşarsınız. (olmaz olmaz demeyin)