- Katılım
- 19 Eki 2015
- Mesajlar
- 14
- Tepki puanı
- 23
- Medeni hal
- Bekar
- Meslek
- Uzman (C)
Arkadaşlar merhaba,
İşveren gözü ile bir kaç cümle ve tavsiye vermek istiyorum.
Öncelikli not : yazacaklarım ağırlıklı olarak büyük illeri ve yapım sektörünü kapsamaktadır.
1) Öncelikle düzgün CV hazırlamayı öğrenin.
İşveren'in karşısına kariyerden çıktı aldığınız, imla hataları ile dolu, saçma sapan bomboş cv 'ler ile çıkmayın. Şayet dolduracak çok şeyiniz olmasa bile, en azından düzenli, aynı punto ve yazı tipi kullanılmış cv 'ler hazırlayın. İnternette bir çok örneği mevcut. Özellikle word üzerinden CV hazırlamaya çalışın. Unutmayın ki işinizin büyük kısmı doküman hazırlamak olacaktır. İşveren olarak ilk akla gelen şey, "CV 'sini bu şekilde hazırlayan kişi ana İŞVEREN ve taşeron yazışmalarında ne yapacak? Şirket hakkında ki kritik dokümanları nasıl hazırlayacak?
2)İş görüşmesini ciddiye alın.
İş görüşmesine giderken ne istediğinizi, ne verebileceğinizi iyi belirleyin. Bir zahmet "haki renk türk atleti ile, motorcu montu ve kaskı ile ya da anneniz ile" görüşmeye girmeyin. Saatinde görüşmede olun. Ne 3 saat önce, ne de 2 saat sonra. Ps: örnekler bizzat yaşanmıştır.
3)Mesleki teknik bilgi bir kenara, Office programlarını iyi öğrenin.
Bir word belgesi açıp yazı yazabilmek, yazdığınız yazıyı bold yapmayı bilmek "iyi derecede office bilmek" değildir. Excel 'de 3-5 formül öğrenin, veri çağırmayı bilin mesela. Word programında düzgün tablolama, kenarlık kullanımı gibi detayları bilmediğiniz daha ilk CV 'nizi teslim ettiğinizde belli oluyor.
4)İş güvenliği uzmanlığı zoom'lu bir kamera ile fotoğraf çekip, yönetmelikten maddeleri kopyalayarak saha gözlem raporu hazırlamak değildir.
Kişisel olarak sektör çalışanlarını 2'ye ayırıyorum. İş Güvenliği Uzmanı ve İş Güvenliği "ŞEFİ". Fark cümle başında bahsettiğim olay. Ne yazık ki bir çoğu arkadaş fotoğraf çekip yönetmelikten madde yazarak iş çıkardığını zannediyor. Arkadaşlar, işveren'in sizden genellikle talebi "iş yaptırabilmek" olur. Yani yönetmeliğe hakim olmanın yanında çalıştığınız sahada "uygulanabilir" öneriler ile müdahalede bulunmaktan bahsediyorum. Karşılaştığınız bir sorunu saha özelliklerini göz önünde bulundurarak çözebiliyor musunuz? Yoksa yönetmelik böyle diyor deyip kenara mı çekiliyorsunuz?
Size son 1 yılda başımdan geçenleri madde madde anlatmak istiyorum. Ciddi bir projede görevlendirmek üzere 4 adet, 2'si tam zamanlı B sınıfı, 2'si tam zamanlı C sınıfı uzman arkadaş arayışımız var.
-Görüşmenin biri 14.30 'da olmasına rağmen ilgili arkadaş 10.00'da geldi. Neden erken geldiğini sorduğumda "Şimdi şefim, ben buluşma saatini unuttum, amaan erken gideyim ne olacak ki dedim" dedi.
-Görüşmenin diğeri 10.30 'da olmasına rağmen, arkadaş ne geldi, ne de haber verdi. Kendisini arayınca da ulaşamadım.
-Görüşmenin birinde bir kadın aday, görüşmeye annesi ile girdi. Kendisine her soru sorduğumda cümlesinin yarısını annesi tamamladı.
-Görüşmenin birine bir arkadaş haki renk atlet giymiş şekilde geldi. Göğüs kılları yüzünden kendisini pek dinleyemedim.
-Görüşmenin birine bir arkadaş reflektörlü motosiklet montu ile girerek, kaskını ikimizin arasına koydu.
-Görüşmenin birinde bir arkadaş beni hiç konuşturmadı, ne işi, ne şirketi, ne beklentilerimizi anlatamadık.
-Başvuruda bulunan arkadaşların birinin CV 'sinde kedisinin resmi var. Sırf meraktan kendisini aradım. Kedisini çok sevdiğini söyledi. O zaman kedinizle görüşmek istiyoruz deyip kapattım.
-Başvuruda bulunan arkadaşların birinin CV 'sinde halay çekerken ki, yaka paça dağılmış bir fotoğraf vardı. Kendisi ile görüştük. O akşam baya eğlenmişler. Negzel.
-Başvuruda bulunan arkadaşların birinin CV 'sinde 3 farklı yazı tipi kullanılmış, 8 ila 14 punto aralığında değişen yazım tipleri yer almaktaydı.
-Başvuruda bulunan arkadaşların birinin CV 'sinde iletişim e-mail adresi olarak tatliskedicik34@....com yer aldı.
Bunun gibi size 100'e yakın örnek verebilirim. Hepsi gerçek, tecrübe ile sabittir.
Özetle demek istediğime gelirsek; şu an ekibimde 22 iş güvenliği uzmanı, 4 işyeri hekimi yer almaktadır. Bu arkadaşları bulana kadar akla karayı seçtik. Şu anda da kaçırmamak için maddi manevi olarak elimizden geleni yapmaktayız. Çünkü yeni bir ekip arkadaşı edinmek tahmin ettiğinizden çok ama çok daha zor. Bir çoğunuz, talep ettiğiniz maaşları hak etmiyorsunuz. Kusura bakmayın. (Asgari ücret konusunu tenzih ediyorum.)
Bizlere yüzlerce çalışan, yüzlerce çalışan eşi, yüzlerce çalışan çocuğu emanet ediliyor. Sizin hazırlayacağınız bir doküman, bir rapor, bir e-mail olası bir kaza durumunda bir çok insanı etkileyecek. Bunun farkında olun.
İşe aldığımız arkadaşlar ise daha iş görüşmesinin 10 dakikasında zaten kendini belli ediyor. Duruşu, görüşleri, meslek hakkında yorumları, soruları, bilmek istedikleri, sorgulamaları, bütçe merakları, destek sözü istemeleri vb...
Bu sebeple, kendi çalıştığım sektör ve il üzerinden yorum yapmam gerekirse şayet iş bulamıyorsanız, %51 problemi kendinizde arayın. Nitekim, işe almadığım personel için %90 oranında ilk sebebim "Ben buna nasıl şantiye emanet edeyim?" oluyor.
bi de igu tarafından osgb işverenlerinin nasıl gözüktüğü var.
1.iş ilanı sonucu ararsın,cv gönderirsin, önyazı eklenen cv gönderirsin.
2.adam okuma özürlü müdür nedir, her şey gayet açık olmasına rağmen tutar referansı ben diye arar.
3. diyelim ki görüşmeye gittik. görüşme saatinde oradasındır hatta 5-10 dk önce gidersin, adam 1 saat sonra gelir.
4. gitmeden önce bi internet sitesine bakayım dersin ama klasik bütün osgb sayfaları gibidir, kurumsal olmayan kes kopyala yapıştır mantıklı sayfadan bir bilgi elde edemezsin
5. görüşme direkt sen ne kadar istiyon ben sana üçün birini bile vermemle başlar. utanmadan asgari ücret teklif ederler, sigortayı yatırmazlar, para düzgün yatmaz ve 2ay çalıştırdıktan sonra ancak bir maaş verir.
bi de sık sık işte piyasa çok düşük diye yakınırlar. piyasayı da düşüren sensin , osgb olarak teklif veren sensin, o kadar saat emek vereceğim maaşın düşüklüğüne güzel kılıf
6.görüşmede işe almamak için araban var mı diye sorulur, senin asgari ücret maaşının benim benzim parama yeteceğini düşünmüyorum diyemezsin bile
7. sonra baştan ayağa bi süzer
-neyse... bu... kıyafet... tamam. der
verdiğin pardon verirken elin titrediği maaşa gidip 7500 euroluk ayakkabı giyecek halim yok herhalde
8. diyelim ki işe alındık kkdyi işveren verir ama ne ayakkabı ne önlük ne pc ne de o fotoğraf makineleri hiçbiri olmaz.
bütün bunları yutup işe girsek bile evet iş aramaya devam ediyoruz, daha iyisi gelene kadar bakmaya devam ediyoruz