Maalesef ki İş güvenliği konusunda ki temel sorun , ülkemizde her konuda karşımıza çıkan canavar ''eğitimsiz ve yetkinliği sınırlı'' kişilere (bu cümleyi hem uzmanlar hem de kanun koyucular için kullanıyorum. işini layığı ile yerine getirdiğini düşünen arkadaşlarımı tenzih ediyorum ve polemik yaratmaktan kaçınıyorum. biline...) çalışma hayatının ve insan hayatının çok önemli bir bileşeninin emanet edilmesidir. Hepimiz bu alanda çalışırken görüyor ve gözlemliyoruz ki iş güvenliği ve işçi sağlığı ; kurallar koymak , mevzuatı uygulamak v.s. gibi çalışmalarla istediğimiz sonuçları alamıyoruz. Kültür (İSG Kültürü) eksikliği her aşamada karşımıza çıkıp bir şekilde engel oluşturuyor.
Nedir peki bu İSG Kültürü ? Oluşturulması zor mudur ?
Herhangi bir konuda ortak kültür oluşturulması için öncelikle en üst mertebeden başlayarak en altta bulunan tüketici/çalışana kadar ele alınan konunun sadece bir görevi yerine getirmek olarak değil sosyal/çalışma yaşamının olmazsa olmazı olarak görülmesi önemlidir. Yaşanan iş kazasının sadece kazazedenin hayatına etkisi olmadığı , çalıştığı alanda ki makine - teçhizata , çevresinde çalışanlara fiziksel veya zihinsel olarak (güvensizlik) etki ettiği , işletmeye bu nedenle zarar verdiği dolayısı ile ülke ekonomisine yaşanan iş gücü kayıpları ile de ciddi anlamda darbe vurduğunu kabullenmemiz , anlayabilmemiz , anlatabilmemiz lazım.
Öncelikle oluşturulmasını istediğimiz kültür için bir sistem/sistematik çalışma ortamı oluşturmamız gerekir. Bu sistemi oluşturmak için insan , makine , teknoloji , bilgi , liderlik v.b. tüm kaynak ve olguları kullanmamız önemlidir. Sonrasında oluşturulan sistemin işletilebilirliği ve uygulamasını takip etmemiz tüm sistem parçalarının ortak kültüre katkı sağlama zorunluluğu bulunacağı için yeterli olacaktır.
Sistemin ve ortak kültürün kurulması için de aynı sektörde ki insanları bir araya getirebilecek yeri geldiğinde yönlendirme yeri geldiğinde ise ikinci göz olabilecek bir üst sistem oluşması gerekiyor ki bunun oluşması da örgütlenme ile sağlanabilir. Bu örgütlenme dernek , topluluk , sendika v.s. adını ne koyarsanız odur. Burada ki fark belirtilen toplulukların yaptırım gücü , üyeleri , çoğunluğa hitap edebilmesi , etkisi v.s. farklılık göstermesidir.
Bu bağlamda tabii ki sendika kurulması gerekir ve önemlidir çünkü ; biz İSG uzmanları olarak maalesef ki haklarımızı savunamıyoruz , çok sayıda yetersiz arkadaşımızı içimizde barındırıyoruz , ortak çalışma sistemimiz yok , hepimiz işe farklı gözle bakıyoruz , her ortak topluluk (dernek , forum siteleri v.s.) konuları farklı şekilde takip ediyor - katılım sağlıyor ve yorumluyor , yaşanan trajediler karşısında toplumun tepkisi ne ölçüdeyse o ölçüde zarar görüyoruz. Standartların oluşturulması ve gerçekten hem hakların savunulacağı hem de ortak kültür oluşmasına katkı sağlayacağını düşündüğüm için sendika oluşumunun kesinlikle faydası olacağını düşünüyorum. Tabii ki ''hsselek'' arkadaşımızın düşüncesine katılıyor ve içimizden sendika canavarları çıkarıp kaş yapalım derken göz çıkarmamayı da önemsiyorum.
Kazasız günler dilerim , Saygılarımla ,