- Katılım
- 17 Ara 2010
- Mesajlar
- 3,014
- Tepki puanı
- 3,509
- Medeni hal
- Evli
- Meslek
- Uzman (B)
OTEL VE LOKANTA İŞLETMECİLİĞİ SEKTÖRÜ GENEL BİLGİ
Oteller ve lokantalar, dünyanın her yerinde yaygın olarak bulunmaktadır. Özellikle turizmin geliştiği bölgelerde ve kentlerde otelcilik ve buna bağlı olarak lokantacılık da oldukça çabuk gelişme gösterir. Çünkü konaklamak ve karnını doyurmak, seyahat eden her insan için çok önemlidir.
Lokantaların hepsi insanlara yemek sunarlar; ancak birbirlerinden farklılık gösteririler. Özellikle lokantacılık konusunda mesleki örgütlerin geliştiği ve mevzuatın geniş olduğu ülkelerdei lokantalar sınıflara ayrılır. Sunulan yemeğin kalitesi, salonun konforu ve genişliği, kullanılan masaların, sandalyelerin, örtülerin, yemek takımlarının pahası lokantaların hangi sınıfa dahil olduğunu gösterir ve buna göre belirlenen taban fiyatlar üzerinden hizmet verilir. Son zamanlarda dünyanın hemen her yerinde popüler olan ise ‘Fast Food’ kültürüdür. Yaşamın hızlanması ile birlikte zamanı sınırlı olan insanlar ve gençler için bu tarz lokantaların alternatifi yok gibi görünmektedir.
Otelcilik sektöründe de aynı sınıflandırmayı yapmak mümkündür. Oteller büyüklüklerine göre, bulundukları ülkeye, kente ve semte göre, sundukları hizmetin kalitesine göre ve amaçlarına göre farklılık göstermektedir. Günümüzde otelcilik hizmetleri, piyasada rekabetin kızışmasından ötürü giderek farklılaşmaya başlamıştır. Oteller müşterilerinin profillerini göz önünde tutarak hizmet sunma yolunu yeğlemektedirler. Buna göre oteller; lokantalarını tasarlamakta; havuz, masaj, spa, spor salonu gibi ayrıcalıkları müşterilerine sunmaktadırlar.
Lokanta ve otel işlerinde çalışanların büyük bir çoğunluğu, ‘mavi’ yakalıdırlar. Çünkü bu işlerde çalışmak için, genel olarak çok özel bir eğitime veya yeteneğe gereksinim yoktur. Ancak otelden otele istihdam profili değişebilmektedir. Daha çok iş adamları tarafından kullanılan ve büyük metropollerde bulunan lüks oteller belirsiz süreli personel istihdam ettikleri için çalıştırdıkları işçileri seçerek alırlar. Oysa deniz-güneş turizmi konusunda çalışan oteller ise‘mevsimlik’ işçi çalıştırdıklarından personel alımı yaparken çok seçici davranmazlar. Genellikle bu sektörde maaşlar, orta ve düşük düzeydedir. Avrupa ve Amerika’da pekçok otelde, çok düşük ücretlerle çalışan fakir göçmenleri görmek olasıdır. Bunlar genellikle sigortasız ve güvencesiz çalışmayı kabul ettiklerinden, işçilik maliyetlerini oldukça düşürmektedirler.
Lokantalarda da durum otellerden çok farklı değildir. Yalnızca çok lüks ve pahalı lokantalarda çalıştırılan aşçıbaşılar, aşçılar ve yamaklar yaptıkları işe göre iyi para kazanmaktadırlar. Garsonlar, daha çok sabit bir minimum ücret almakta ve bahşişlerden gelen para ile geçimlerini sağlamaktadırlar.
Kaynak : http://www.isguvenligi.net
Oteller ve lokantalar, dünyanın her yerinde yaygın olarak bulunmaktadır. Özellikle turizmin geliştiği bölgelerde ve kentlerde otelcilik ve buna bağlı olarak lokantacılık da oldukça çabuk gelişme gösterir. Çünkü konaklamak ve karnını doyurmak, seyahat eden her insan için çok önemlidir.
Lokantaların hepsi insanlara yemek sunarlar; ancak birbirlerinden farklılık gösteririler. Özellikle lokantacılık konusunda mesleki örgütlerin geliştiği ve mevzuatın geniş olduğu ülkelerdei lokantalar sınıflara ayrılır. Sunulan yemeğin kalitesi, salonun konforu ve genişliği, kullanılan masaların, sandalyelerin, örtülerin, yemek takımlarının pahası lokantaların hangi sınıfa dahil olduğunu gösterir ve buna göre belirlenen taban fiyatlar üzerinden hizmet verilir. Son zamanlarda dünyanın hemen her yerinde popüler olan ise ‘Fast Food’ kültürüdür. Yaşamın hızlanması ile birlikte zamanı sınırlı olan insanlar ve gençler için bu tarz lokantaların alternatifi yok gibi görünmektedir.
Otelcilik sektöründe de aynı sınıflandırmayı yapmak mümkündür. Oteller büyüklüklerine göre, bulundukları ülkeye, kente ve semte göre, sundukları hizmetin kalitesine göre ve amaçlarına göre farklılık göstermektedir. Günümüzde otelcilik hizmetleri, piyasada rekabetin kızışmasından ötürü giderek farklılaşmaya başlamıştır. Oteller müşterilerinin profillerini göz önünde tutarak hizmet sunma yolunu yeğlemektedirler. Buna göre oteller; lokantalarını tasarlamakta; havuz, masaj, spa, spor salonu gibi ayrıcalıkları müşterilerine sunmaktadırlar.
Lokanta ve otel işlerinde çalışanların büyük bir çoğunluğu, ‘mavi’ yakalıdırlar. Çünkü bu işlerde çalışmak için, genel olarak çok özel bir eğitime veya yeteneğe gereksinim yoktur. Ancak otelden otele istihdam profili değişebilmektedir. Daha çok iş adamları tarafından kullanılan ve büyük metropollerde bulunan lüks oteller belirsiz süreli personel istihdam ettikleri için çalıştırdıkları işçileri seçerek alırlar. Oysa deniz-güneş turizmi konusunda çalışan oteller ise‘mevsimlik’ işçi çalıştırdıklarından personel alımı yaparken çok seçici davranmazlar. Genellikle bu sektörde maaşlar, orta ve düşük düzeydedir. Avrupa ve Amerika’da pekçok otelde, çok düşük ücretlerle çalışan fakir göçmenleri görmek olasıdır. Bunlar genellikle sigortasız ve güvencesiz çalışmayı kabul ettiklerinden, işçilik maliyetlerini oldukça düşürmektedirler.
Lokantalarda da durum otellerden çok farklı değildir. Yalnızca çok lüks ve pahalı lokantalarda çalıştırılan aşçıbaşılar, aşçılar ve yamaklar yaptıkları işe göre iyi para kazanmaktadırlar. Garsonlar, daha çok sabit bir minimum ücret almakta ve bahşişlerden gelen para ile geçimlerini sağlamaktadırlar.
Kaynak : http://www.isguvenligi.net