ve bir gerçek daha var... o da tecrübesizken anca ösgb bünyesinde destek alarak tecrübe kazanırsın yoksa kimse seni tecrübesizken başına sarmaz onu yetiştireyim de bilmem ne ... ama tabi kendi bünyesinde yetiştiren firmalar da var mesela AĞAOĞLU
Soru : İş Güvenliği Uzmanı Maaşları
- Konbuyu başlatan einstein
- Başlangıç tarihi
bir firmanın iş güvenliği uzmanı çalıştırıyormu çalıştırmıyormu bunun denetimi aslında çok kolay zaten bünyesinde isg uzmanı çalıştıran firma sözleşmeyi bakanlığa gönderiyor sözleşme göndermiyen firmalarada kesersin 5000 tl cezayı her ay sonra nasıl isg uzmanı arıyorlar piyasada görürsünüz bu işin denetimi bu kadar basit
birde çok karamsarlık görüyorum kanun çıktı tamam ama şuandaki kanun eski kanunun devamı daha bazı maddeler yürülüğe girmedi hala sanayiden sayılan 50 kişinin üstü için geçerli bu arada mayıs sınavıyla isg uzmanı sayısı arttı ama iş yeri sayısında bir artış olmadı asıl değişim kademeli olarak 6 ay sonra yavaş yavaş olmaya başlıyacak 1 yıl sonra bu meslek altın çağını yaşayacak sonra uzman sayısının artmasıyla belirli bir fiyat dengesini bulacaktır maaşlarda düşüş olacak ama c sınıflarının ki düşecek b ye geçenler aynı yerden devam edecektir
Valla çok iyimser güzel bir mesaj ama ben aynı şeyleri düşünmüyorum.Ancak kısmende katılıyorum. 6 ay ve 1 yıl sonra bir hareket olacağı kesin.Şu anda 50 üstü ve sanayiden sayılan işyerlerine denetim yapılamıyor.Çünkü yeterli uzman yok.Şikayet ve ölümlü kaza olmadıkça bakanlık tarafında bir hareket yok.Bence bugünden itibaren 2-2,5 sene süresinde kazanan çok iyi gelirler elde edebilir diye düşünüyorum.5 sene sonrasını ise düşünmek bile istemiyorum.Ve insanların şöyle para kazanacağını düşünüyorum.İşte osgb bünyesinde filan olacak tabii bunlar 100-200 TL ye bu hizmet verilirken, işte riskdeğerlendirmesi için 300-eğitim için 500 filan gibi abarttığımıda pek düşünmüyorum.Sonuç , bence 5 sene sonra 1 önceki satırda verdiğim örnek misali insanlar para savaşmaya devam edecekler.
- Katılım
- 2 Tem 2012
- Mesajlar
- 2
- Tepki puanı
- 3
İş güvenliği uzmanı olmak için ne isteniyor.Mesela ben japon şirketinde çalışmaktayım , yapmış olduğum işim haricinde şirket içi eğitimleri veriyorum. Kaizen,TPS,TPM,6S,Pokeyoke,Otonom,Kestirimci ve Periyodik Bakım,Operasyon standartı v.b. gibi konularda uzmanlık alanım.Ayrıca bakım bölümünün başında olduğumda Her türlü Mekanik ve Elektrik otomasyon ve Arızallar konusunda hakim olmaya çalışıyorum.Ayrıca İso 14001-16949 sertifikaları ,İç denetçi sertifikası ve buna benzer 20 ye yakın sertifika ve eğitimlerim var.İş güvenliği konusunda şirket içi bir çok döküman ve talimatlar hazırladım.
Bu konuda uzmanlık sertifikası yada ne tür belge gerekiyor.Nasıl alınıyor?Konu ile ilgili bilgi bekliyorum.
Teşekürler.
Bu konuda uzmanlık sertifikası yada ne tür belge gerekiyor.Nasıl alınıyor?Konu ile ilgili bilgi bekliyorum.
Teşekürler.
- Katılım
- 4 Tem 2012
- Mesajlar
- 85
- Tepki puanı
- 217
Ne kadar risk ,O kadar maaş!
6331 sayılı yeni iş sağlığı ve güvenliği kanunu ile iş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimlerinin ücretleride tartışılmaya başlandı.
İşverenlerden ne kadar ücret istemeli şeklinde tamamen duygusal konuları uzmanlar ve hekimler kendi aralarında tartışıyorlar.
Şahsen ücretin alınan riskle orantılı olması gerektiğine inananlardanım.
Şöyleki anlaşmaya imza atıldığı dakika iş güvenliği uzmanının ve işyeri hekimlerinin riskleri başlıyor.
O dakika sonrası olabileceklerden sorumlu.
Sorumluluk bakanlığa ve adli makamlara karşı geçerli.
Sertifikaları askıya alınabilir ve/veya iptal edilebilir.
Savcılık tarafından olayın sorumlusu olarak değerlendirilebilir.
Yetmedi 6331 sayılı yeni kanunumuzla işverene karşıda görevi ihmal sorumluluğu getirildi.
Bunun anlamı şu; işveren maruz kalacağı maddi,manevi tüm zararları , iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimine rücu edebilir, edecektir de .
Aslında konuşulmayan bir konu daha var.
Sigorta şirketleri de yapılan mali mesuliyet sigortaları karşılığında ödedikleri tazminat bedellerini işverenle birlikte artık yeni kanunla uzmana da rücu edebilecekler.
Peki çözum nedir?
İmza atmadan evvel işyerindeki kabul edilemez risklerin ortaya çıkarılması için iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekiminin 3-5 saatin feda etmesi gerekiyor.
Sonrasında bulunan kabul edilemez risklerin işverenle direkt olarak tartışmaya açılmasına sıra geliyor.
Bu risklerin kabul edilebilir seviyeye indirilmesi için kaynak ayırma düşüncesi var mı yok mu öğrenmek çok önemli.
İşverenlerin özellikle 50 kişinin altında olanların bir kısmının iş sağlığı ve güvenliği için kaynak ayıracaklarına dair şüphelerim var.
Bir kısım alt yüklenicinin /işverenin kafasında kaynak kapsamının işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanına verecekleri ücretten ibaret olduğuna dair örnekler fazlasıyla mevcut.
Pardon unutmadan , kişisel koruyucu donanımların " çok mecbur kaldıkları durumlarda da olsa " en ucuzları olmak kaydıyla temin ettiklerini söylemek zorundayım.
İşverenlerle bu konuların sonradan kavga etmektense baştan iş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimleri tarafından açık açık konuşmak gerekiyor.
Özellikle mevzuatın yerine getirilmeyen maddelerini bakanlığa bildirmekle iş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimlerinin sorumlu olduğunu açık açık bıkmadan usanmadan anlatılmasına ihtiyaç var.
Yoksa vay sen beni nasıl ihbar edersin kavgalarına meydan verilerek konu medya manşetlerini sıkça meşgul edebilir.
Uzmanın riskini azaltan bir konudan daha bahsetmek istiyorum.
İşletmede iyi uygulanan OHSAS 18001:2007 iş sağlığı & güvenliği sistemi olması da ortak aklın gereğidir.
Anlaşma maddelerine konunun sözlü veya yazılı olarak konulması da mevzuatın uygulanmasını kolaylaştırır.
Kanun yasakları sıralamış ancak , uygulama stratejisinden bahsetmemiş.
En azından OHSAS sistemini önerebilirdi.
Şahsi düşüncem OHSAS sistemi olmadan böylesine ağır bir mevzuatın uygulanması çok güç.
Sonuçta İşverenlerle öncelikle yukarda bahsettiğim riskler hakkında sözlü/yazılı mutabakata varılmalıdır.
Mutabak derecesine göre de hizmet bedelinin kararlaştırılmasının iki taraf içinde adil olacaktır.
Özellikle OSGB leriyle yada işyerinde kadrolu olarak tam gün çalışırken yukardaki kriterler daha da önemlidir.
İş güvenliği uzmanı ve işveren ve/veya temsilcisi akşam başını yastığa koyduklarında uykularının kaçmaması bu kriterlerin karşılanmasına bağlı.
Tüm çalışanlara iş güvenliği uzmanı arkadaşlara ve işveren ve/veya temsilcilerine kazasız ,belasız ,meslek hastalığına yol açmayan mesailer diliyorum.
6331 sayılı yeni iş sağlığı ve güvenliği kanunu ile iş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimlerinin ücretleride tartışılmaya başlandı.
İşverenlerden ne kadar ücret istemeli şeklinde tamamen duygusal konuları uzmanlar ve hekimler kendi aralarında tartışıyorlar.
Şahsen ücretin alınan riskle orantılı olması gerektiğine inananlardanım.
Şöyleki anlaşmaya imza atıldığı dakika iş güvenliği uzmanının ve işyeri hekimlerinin riskleri başlıyor.
O dakika sonrası olabileceklerden sorumlu.
Sorumluluk bakanlığa ve adli makamlara karşı geçerli.
Sertifikaları askıya alınabilir ve/veya iptal edilebilir.
Savcılık tarafından olayın sorumlusu olarak değerlendirilebilir.
Yetmedi 6331 sayılı yeni kanunumuzla işverene karşıda görevi ihmal sorumluluğu getirildi.
Bunun anlamı şu; işveren maruz kalacağı maddi,manevi tüm zararları , iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimine rücu edebilir, edecektir de .
Aslında konuşulmayan bir konu daha var.
Sigorta şirketleri de yapılan mali mesuliyet sigortaları karşılığında ödedikleri tazminat bedellerini işverenle birlikte artık yeni kanunla uzmana da rücu edebilecekler.
Peki çözum nedir?
İmza atmadan evvel işyerindeki kabul edilemez risklerin ortaya çıkarılması için iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekiminin 3-5 saatin feda etmesi gerekiyor.
Sonrasında bulunan kabul edilemez risklerin işverenle direkt olarak tartışmaya açılmasına sıra geliyor.
Bu risklerin kabul edilebilir seviyeye indirilmesi için kaynak ayırma düşüncesi var mı yok mu öğrenmek çok önemli.
İşverenlerin özellikle 50 kişinin altında olanların bir kısmının iş sağlığı ve güvenliği için kaynak ayıracaklarına dair şüphelerim var.
Bir kısım alt yüklenicinin /işverenin kafasında kaynak kapsamının işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanına verecekleri ücretten ibaret olduğuna dair örnekler fazlasıyla mevcut.
Pardon unutmadan , kişisel koruyucu donanımların " çok mecbur kaldıkları durumlarda da olsa " en ucuzları olmak kaydıyla temin ettiklerini söylemek zorundayım.
İşverenlerle bu konuların sonradan kavga etmektense baştan iş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimleri tarafından açık açık konuşmak gerekiyor.
Özellikle mevzuatın yerine getirilmeyen maddelerini bakanlığa bildirmekle iş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimlerinin sorumlu olduğunu açık açık bıkmadan usanmadan anlatılmasına ihtiyaç var.
Yoksa vay sen beni nasıl ihbar edersin kavgalarına meydan verilerek konu medya manşetlerini sıkça meşgul edebilir.
Uzmanın riskini azaltan bir konudan daha bahsetmek istiyorum.
İşletmede iyi uygulanan OHSAS 18001:2007 iş sağlığı & güvenliği sistemi olması da ortak aklın gereğidir.
Anlaşma maddelerine konunun sözlü veya yazılı olarak konulması da mevzuatın uygulanmasını kolaylaştırır.
Kanun yasakları sıralamış ancak , uygulama stratejisinden bahsetmemiş.
En azından OHSAS sistemini önerebilirdi.
Şahsi düşüncem OHSAS sistemi olmadan böylesine ağır bir mevzuatın uygulanması çok güç.
Sonuçta İşverenlerle öncelikle yukarda bahsettiğim riskler hakkında sözlü/yazılı mutabakata varılmalıdır.
Mutabak derecesine göre de hizmet bedelinin kararlaştırılmasının iki taraf içinde adil olacaktır.
Özellikle OSGB leriyle yada işyerinde kadrolu olarak tam gün çalışırken yukardaki kriterler daha da önemlidir.
İş güvenliği uzmanı ve işveren ve/veya temsilcisi akşam başını yastığa koyduklarında uykularının kaçmaması bu kriterlerin karşılanmasına bağlı.
Tüm çalışanlara iş güvenliği uzmanı arkadaşlara ve işveren ve/veya temsilcilerine kazasız ,belasız ,meslek hastalığına yol açmayan mesailer diliyorum.
- Katılım
- 2 Şub 2012
- Mesajlar
- 638
- Tepki puanı
- 813
grizulu yeraltı işletmesi için bence 3300 tl düşük ücret....Maden mühendisleri odası Maden işletmelerinde gecerli olmak üzere İSG hizmetleri ücret tablosu.
risk= şiddet x olasılık ise,
bu işin şiddeti de,olasılığı da yüksek....
daimi den kasıt,tam zamanlı olarak kastedilmiş sanırım..
Uzman maaşları giderek azalacağı kanaatindeyim. Zira her sınav neticesinde artan uzmanları, yeni yasa ile osgb lere yönlendirmekte. Çünkü uzman sayısı arttıkça osgb sayısıda artacak, tıpkı çok satılan kitapların korsanlarının çıkması gibi. İşverende maliyet açısından ve sorumluluk açısından osgblere yönelecektir. Bunun neticesinde maaşlarımız taban yapacak. Bakınız bu sitede dahi uzman olunca osgb açmak isteyenler var.
Bir iş görüşmemden örnek vereyim.
A firması ile iş görüşmesine gittim. Tehlikeli sınıfta olan A firması hem kalite müh. olmamı hemde haftanın bir günü iş güvenliğine bakmamı istedi. Firmayı gezdikten sonra insan kaynaklarına soru sordum.
- Osgb den teklif almışsınız bunun avantajı nedir?
aldığım cevap ileride bizim durumumuzun düşeceği halleri gösterir nitelikteydi.
- Osgb den hizmet aldığımızda bunu gider olarak gösterebiliyoruz. Kendi bünyemizde olursa gösteremiyoruz.
Dikkat ederseniz, alacakları hizmetin kalitesinden bahsetmiyor, aldığı hizmeti nasıl daha ucuza getirebileceklerini düşünüyorlar.
Sorumluluğumuz artmakta ancak maaşlarımız azalmakta... uzmanların durumu üç taraf açısından da önemsenmiyor. (işveren - işçi - devlet)
Ancak önümüzde ki dönem belkide yeni bir alan açılacak uzmanlar için. İşini yapabilen uzmanlar için çok iyi karlar getireceği düşüncesindeyim.
O alan ise - denetim, eğitim ve firma danışmanlığı.
hali hazırda bu işi yapan bir - iki firma var. Bu işte sınıf düzeyi fark etmiyor.
Konu ile ilgili ayrıntıları ilerleyen zamanlarda paylaşmak isterim.
Bir iş görüşmemden örnek vereyim.
A firması ile iş görüşmesine gittim. Tehlikeli sınıfta olan A firması hem kalite müh. olmamı hemde haftanın bir günü iş güvenliğine bakmamı istedi. Firmayı gezdikten sonra insan kaynaklarına soru sordum.
- Osgb den teklif almışsınız bunun avantajı nedir?
aldığım cevap ileride bizim durumumuzun düşeceği halleri gösterir nitelikteydi.
- Osgb den hizmet aldığımızda bunu gider olarak gösterebiliyoruz. Kendi bünyemizde olursa gösteremiyoruz.
Dikkat ederseniz, alacakları hizmetin kalitesinden bahsetmiyor, aldığı hizmeti nasıl daha ucuza getirebileceklerini düşünüyorlar.
Sorumluluğumuz artmakta ancak maaşlarımız azalmakta... uzmanların durumu üç taraf açısından da önemsenmiyor. (işveren - işçi - devlet)
Ancak önümüzde ki dönem belkide yeni bir alan açılacak uzmanlar için. İşini yapabilen uzmanlar için çok iyi karlar getireceği düşüncesindeyim.
O alan ise - denetim, eğitim ve firma danışmanlığı.
hali hazırda bu işi yapan bir - iki firma var. Bu işte sınıf düzeyi fark etmiyor.
Konu ile ilgili ayrıntıları ilerleyen zamanlarda paylaşmak isterim.
Kesinlikle maaşlar düşecek. Ben artık bizim memlekete güvenmiyorum. türkiyenin ipiyle kesinlikle kuyuya inilmez piyasa şartları imkanları o kadar hızlı değişiyorki. Bakanlık sırf açık var diye sınavlarda neredeyse iki kere iki kaç eder diyecek piyasayı doyurma çabasında. Yasayıda bilerek değiştirmediler sadece ufak tefek değişiklikler var zenginleri işverenleri düşünüyorlar. Adamlarda biz yasa çıkartalım her fırmada uzman olsun hem istihdam artar hem kazalar azalır diye düşünmüyor. Düşünün ayda 1 milyon lira kazanan adamı düşünüyor bizim devletimiz. Mezun mühendisler ne yapacak diye düşünmüyor. Bu iş 1-2 yıla biter devlette bu kafa varken
- Katılım
- 5 May 2012
- Mesajlar
- 23
- Tepki puanı
- 2
- Medeni hal
- Evli
- Meslek
- Uzman (C)
ilk işiniz mi?
- Katılım
- 9 Ara 2011
- Mesajlar
- 10
- Tepki puanı
- 5
- Medeni hal
- Evli
- Meslek
- Uzman (A)
MESAJLARA TARİH KOYUNUZ Kİ DEĞERİ ARTSIN.
- Katılım
- 9 Ara 2011
- Mesajlar
- 10
- Tepki puanı
- 5
- Medeni hal
- Evli
- Meslek
- Uzman (A)
6331 sayılı kanunda kamu görevlisi iş güvenliği uzmanlarının başka bir kamu kurumunda ek olarak iş güvenliği hizmeti sunması halinde verilecek saat ücreti hakkındaki düzenleme tam gün /ay çalışmaya uyarlandığında, ölçü olabilecek aylık ücret (damga vergisi dışında kesinti yapılmamak üzere) şöyle tespit edilebilir. Çalışma süresi günlük:9 saat, haftalık:45 saat, aylık:21 gün (21 x 9 = 189 saat) 189 x 0,066187 x 200 = 2501,87 TL
Mustafa Yıldırımer Mimar İG (C) Uzmanı 08.07.2012
Mustafa Yıldırımer Mimar İG (C) Uzmanı 08.07.2012
- Katılım
- 12 Haz 2012
- Mesajlar
- 57
- Tepki puanı
- 124
Fakat Mustafa bey bu yaptığınız hesap kamuda uzman olarak çalışıp uzmanlık vasfına sahip kişiler için geçerli. Yani bu arkadaşlar 2000 tl + bu yaptığınız hesaba göre 80 saat daha olmak üzere maaş alacaklar. özel sektör için geçerli olamamalı bence. teşekkür ederim.
- Katılım
- 18 Nis 2012
- Mesajlar
- 273
- Tepki puanı
- 796
- Meslek
- İş Veren
Selamlar.
Konuyu bir süredir takip ediyorum. Bu mesleği yapan biri olarak yeri geliyor rahatsız olduğum konular konuşuluyor, yeri geliyor memnuniyet duyduğum konular..
Bu mesleği yapan arkadaşların bir çoğu mühendislik kökenli. Ve mühendislikte tutunamamış, bazılarının tabirleriyle "mühendislikte bir baltaya sap olamamış" kimselerin tutunmaya çalıştıkları bir meslekmiş gibi gösterilmesini her ne kadar sinir edici bulsam da bazen de bazı kimseleri az çok tanıdıkça katıldığım da oluyor. Bir diğer yandan da her şey para değil arkadaşlar. 1000 TL'ye mühendislik yapan arkadaşların umut kapısı olarak yer aldığı zaman bu C Sertifikası, meslek imkanlar bakımından daha da zorlaşıyor. Ben bu zamana dek hiç bir meslek forumunda, "yarın şurayla görüşcem, ne kadar isteyeyim" şeklinde bir soruyla hiç karşılaşmadım. Siz karşılaştınız mı, sanmıyorum.. Sözüm meclisten dışarı ama bana bu muhabbetler ucuz geliyor. Bu mesleği ucuzlatan bu muhabbetlerdir sayın arkadaşlar. Aklınız var fikriniz var neticede.. İş görüşmesinde görüşeceğiniz kimseyle işi bilmeden etmeden direkt fiyat mı akılda olur sadece? Yapmayın Allah aşkına. Az çok mürekkep yalamış insan, iş görüşmesine gittiğinde ortamın risk derecesini belirleyebilir ve "ben bu risklere göre burada çalışabilir miyim, çalışırsam da şundan aşağı burda çalışılmaz" diyebilir, riski az ortalama bir yer ise de pekala bir ücret belirler. Ali'nin Veli'nin dediğine göre ücret tayin etmek ne kadar doğru olabilir sizce? Umarımbu kırmıyorum düşüncedeki arkadaşları ama fikrim bu yönde benim. Bu mesleğe has bir ücret skalası daha önce benim de gönderdiğim kamu için var resmi olarak sadece. Her mesleğin riskli yanları vardır, doktor da olsanız, mühendis de olsanız, işçi de olsanız. Bu riskleri değerlendirip, kendinize yaptığınız yatırımı, donanımınızı değerlendirip karar vermek gerekiyor ücret konusunda. Ali'nin, Veli'nin tayin ettiği ve ya önerdiği ücret değil, sizin hak ettiğinizi düşündüğünüz, sizi memnun edecek, yaptığınız işinize, kendinize değer vereceğiniz ücrettir söz konusu. Kimine bu sözler yuvarlak gelebilir ancak en azından yeni mezun bir mühendisin ortalama aldığı rakamlar biliniyor.
Bazı arkadaşlar şu kadar TL'nin altında bu işi yapıyorsanız diye başlayıp devamında neredeyse hakaret gibi cümleler yazmış. Ancak işsiz bir mühendisin ne duygularla bir iş görüşmesine gideceğini de bilemez tabi. Bir OSGB'de tecrübe kazanmak için işe başlanması mantıksızca da değil. Bir basamak olarak gördüğünüz bir şirketten de alınabilecek ücret de sınırlıdır tabii ki. Genç arkadaşlarıma haddim değil belki ama naçizane olarak değil bu mesleği, kendinizi ucuzlatmamayı düşünüp makul bir ücret istemeniz yönünde tavsiyem olur. Bir de iş görüşmesinde konu ücrete gelince, sizle görüşen kişiye önce siz sorun "sizin bu iş için ayırdığınız bütçe ne kadardır" diye. Mühendis olarak çalıştığınız yer için de geçerlidir basamak konusu. Şu sıralarda bu meslekte yeni olan çok arkadaşımız var. Bu sebeple beklenen ücretlerde çalışılmamasını da yadırgamıyorum açıkçası.
Bir diğer konu da bu mesleğin 2 yıllık bölümü var. Çoğu 2 yıllık İSG mezunu arkadaşlar, bir kısım hak da vermekle beraber, mühendis olup bu mesleği seçenlerden hoşlanmıyorlar. 2 yıl eğitimini almış biri ile 15 gün bu işin kursuna giden biri bir olmaz demelerinin haklı yanı elbette ki var, olmaz olur mu.. Yalnız bir mühendisin de 4 yıllık bir fakülteden de boş biri olarak mezun olmayacağı da aşikardır. Bir diğer konu da C sertifikası sınavından başarısız olan 2 yıllık mezunların olması eğitim sistemi için düşündürücü. Anlaşılan şu ki İSG Mühendisleri ile İSG Teknikerleri bir süre daha çekişme yaşayabilir. Bunun da kimseye bir faydası yok. Bu konu biraz devlet ve biraz da patronlarla ilgili. Patronların tercihi tekniker değil almışken mühendis alalım şeklinde olabiliyor, bir kısım patronun da tercihi farklı. Bu sebeple cephe almaktansa paylaşımcı bir şekilde çalışmak faydalıdır.
Geçenlerde bir forumda bir hanım "kocam zaten iyi para kazanıyor, ben de bu işte kendi kozmetik masrafımı bile çıkarsam yeter" diye yazmış, bir meslektaşım anlattı. Ne insanlar var dedim ben de.. Evet ne insanlar.. Bence her meslek gibi bu mesleğin de karakterli insanlarına ihtiyacı var. Sonrasında da optimum standartları yakalamasını sağlayabilecek, siyasi düşüncelerden uzak, ahlaklı, çifte standart uygulamayan, donanımlı ve hatırı sayılır bir meslek odasına. Bir de bazı şeyler de kendimizle başlar. Elbette ki insanları, sistemi, devleti eleştirmek de gerekir ve bu biraz da kolay olandır. Umarım zamanla bu mesleği seçmiş herkes çok iyi donanımlara sahip olur, bunun için de kendini sürekli yenilemek gerekli olabilir. Bir işi isteyerek yapmak, gönülden yapmak önemlidir. Oysa yorumları okuduğum bir çok kişi bu işi sadece para odaklı düşünüp seçip ve vazgeçmiş ve ya şikayet eden kimseler. Para tabi önemlidir, ama hangi işi sevip, sayıp, para için o meslekte çalışacağınız önemlidir.
Herkese iyi günler dilerim.
Konuyu bir süredir takip ediyorum. Bu mesleği yapan biri olarak yeri geliyor rahatsız olduğum konular konuşuluyor, yeri geliyor memnuniyet duyduğum konular..
Bu mesleği yapan arkadaşların bir çoğu mühendislik kökenli. Ve mühendislikte tutunamamış, bazılarının tabirleriyle "mühendislikte bir baltaya sap olamamış" kimselerin tutunmaya çalıştıkları bir meslekmiş gibi gösterilmesini her ne kadar sinir edici bulsam da bazen de bazı kimseleri az çok tanıdıkça katıldığım da oluyor. Bir diğer yandan da her şey para değil arkadaşlar. 1000 TL'ye mühendislik yapan arkadaşların umut kapısı olarak yer aldığı zaman bu C Sertifikası, meslek imkanlar bakımından daha da zorlaşıyor. Ben bu zamana dek hiç bir meslek forumunda, "yarın şurayla görüşcem, ne kadar isteyeyim" şeklinde bir soruyla hiç karşılaşmadım. Siz karşılaştınız mı, sanmıyorum.. Sözüm meclisten dışarı ama bana bu muhabbetler ucuz geliyor. Bu mesleği ucuzlatan bu muhabbetlerdir sayın arkadaşlar. Aklınız var fikriniz var neticede.. İş görüşmesinde görüşeceğiniz kimseyle işi bilmeden etmeden direkt fiyat mı akılda olur sadece? Yapmayın Allah aşkına. Az çok mürekkep yalamış insan, iş görüşmesine gittiğinde ortamın risk derecesini belirleyebilir ve "ben bu risklere göre burada çalışabilir miyim, çalışırsam da şundan aşağı burda çalışılmaz" diyebilir, riski az ortalama bir yer ise de pekala bir ücret belirler. Ali'nin Veli'nin dediğine göre ücret tayin etmek ne kadar doğru olabilir sizce? Umarımbu kırmıyorum düşüncedeki arkadaşları ama fikrim bu yönde benim. Bu mesleğe has bir ücret skalası daha önce benim de gönderdiğim kamu için var resmi olarak sadece. Her mesleğin riskli yanları vardır, doktor da olsanız, mühendis de olsanız, işçi de olsanız. Bu riskleri değerlendirip, kendinize yaptığınız yatırımı, donanımınızı değerlendirip karar vermek gerekiyor ücret konusunda. Ali'nin, Veli'nin tayin ettiği ve ya önerdiği ücret değil, sizin hak ettiğinizi düşündüğünüz, sizi memnun edecek, yaptığınız işinize, kendinize değer vereceğiniz ücrettir söz konusu. Kimine bu sözler yuvarlak gelebilir ancak en azından yeni mezun bir mühendisin ortalama aldığı rakamlar biliniyor.
Bazı arkadaşlar şu kadar TL'nin altında bu işi yapıyorsanız diye başlayıp devamında neredeyse hakaret gibi cümleler yazmış. Ancak işsiz bir mühendisin ne duygularla bir iş görüşmesine gideceğini de bilemez tabi. Bir OSGB'de tecrübe kazanmak için işe başlanması mantıksızca da değil. Bir basamak olarak gördüğünüz bir şirketten de alınabilecek ücret de sınırlıdır tabii ki. Genç arkadaşlarıma haddim değil belki ama naçizane olarak değil bu mesleği, kendinizi ucuzlatmamayı düşünüp makul bir ücret istemeniz yönünde tavsiyem olur. Bir de iş görüşmesinde konu ücrete gelince, sizle görüşen kişiye önce siz sorun "sizin bu iş için ayırdığınız bütçe ne kadardır" diye. Mühendis olarak çalıştığınız yer için de geçerlidir basamak konusu. Şu sıralarda bu meslekte yeni olan çok arkadaşımız var. Bu sebeple beklenen ücretlerde çalışılmamasını da yadırgamıyorum açıkçası.
Bir diğer konu da bu mesleğin 2 yıllık bölümü var. Çoğu 2 yıllık İSG mezunu arkadaşlar, bir kısım hak da vermekle beraber, mühendis olup bu mesleği seçenlerden hoşlanmıyorlar. 2 yıl eğitimini almış biri ile 15 gün bu işin kursuna giden biri bir olmaz demelerinin haklı yanı elbette ki var, olmaz olur mu.. Yalnız bir mühendisin de 4 yıllık bir fakülteden de boş biri olarak mezun olmayacağı da aşikardır. Bir diğer konu da C sertifikası sınavından başarısız olan 2 yıllık mezunların olması eğitim sistemi için düşündürücü. Anlaşılan şu ki İSG Mühendisleri ile İSG Teknikerleri bir süre daha çekişme yaşayabilir. Bunun da kimseye bir faydası yok. Bu konu biraz devlet ve biraz da patronlarla ilgili. Patronların tercihi tekniker değil almışken mühendis alalım şeklinde olabiliyor, bir kısım patronun da tercihi farklı. Bu sebeple cephe almaktansa paylaşımcı bir şekilde çalışmak faydalıdır.
Geçenlerde bir forumda bir hanım "kocam zaten iyi para kazanıyor, ben de bu işte kendi kozmetik masrafımı bile çıkarsam yeter" diye yazmış, bir meslektaşım anlattı. Ne insanlar var dedim ben de.. Evet ne insanlar.. Bence her meslek gibi bu mesleğin de karakterli insanlarına ihtiyacı var. Sonrasında da optimum standartları yakalamasını sağlayabilecek, siyasi düşüncelerden uzak, ahlaklı, çifte standart uygulamayan, donanımlı ve hatırı sayılır bir meslek odasına. Bir de bazı şeyler de kendimizle başlar. Elbette ki insanları, sistemi, devleti eleştirmek de gerekir ve bu biraz da kolay olandır. Umarım zamanla bu mesleği seçmiş herkes çok iyi donanımlara sahip olur, bunun için de kendini sürekli yenilemek gerekli olabilir. Bir işi isteyerek yapmak, gönülden yapmak önemlidir. Oysa yorumları okuduğum bir çok kişi bu işi sadece para odaklı düşünüp seçip ve vazgeçmiş ve ya şikayet eden kimseler. Para tabi önemlidir, ama hangi işi sevip, sayıp, para için o meslekte çalışacağınız önemlidir.
Herkese iyi günler dilerim.
Mesele bu işi çok yüksek fiyatlara yapmakta değil, mesele ne kadar yüksek risk o kadar yüksek maaş da değil... (Ramiz dayı repliği gibi oldu) Ne yani " ben bu riski 4000 tlden aşağı kabul etmem" derken aslında ne demek istiyoruz? 4000 tlye herşeyi göze alıyoruz demek mi oluyor, hapis yatarım gibi.
Yüksek maaş alırsak daha çok gayret sarfedeceğiz, az maaşa çalışanlar işini umursamayacak mı?
Benim tecrübem yok onun için 1250 tlye razıyım derken hem tecrübesizim az maaşa razıyım hem de aslında herkes (işçi, işveren ve ben) risk altında olabilir demek mi bu?
Sayfalarca süren bu tartışmanın piyasa ile ilgili bir kuralı var arkadaşlar. Hepimizin bildiği arz talep. Binlerce uzman varken bu işin ücretinin düşmesi çok normal.
Kimseyi düşük ücretle çalışıyor diye yakışıksız ihtamlarla suçlayamazsınız. Ne zaman suçlarsınız : İşini umursamız, canları hiçe sayar, işverenin çıkarları için işçinin hayatı tehlikeye girerse işte o zaman suçlarsınız. Hatta işveren gözüyle bakın lütfen, aynı işi aynı hassasiyetle yapan iki kişi arasında neden fazla isteyeni çalıştırayım.
Çözüm odalar da değil, tabipler birliğinin ücret tarifesi yayınlanmış ama kaç işveren-işyeri hekimi buna uygun çalışıyor? Bizlere birleşip taban fiyat belirsek aynısı olmayacak mı?
Öyleyse bu işe atılırken riskinin yüksek olduğunu bildiğimiz gibi ücret seviyelerini de kabul ederek çalışmamız gerekiyor.
Yüksek maaş alırsak daha çok gayret sarfedeceğiz, az maaşa çalışanlar işini umursamayacak mı?
Benim tecrübem yok onun için 1250 tlye razıyım derken hem tecrübesizim az maaşa razıyım hem de aslında herkes (işçi, işveren ve ben) risk altında olabilir demek mi bu?
Sayfalarca süren bu tartışmanın piyasa ile ilgili bir kuralı var arkadaşlar. Hepimizin bildiği arz talep. Binlerce uzman varken bu işin ücretinin düşmesi çok normal.
Kimseyi düşük ücretle çalışıyor diye yakışıksız ihtamlarla suçlayamazsınız. Ne zaman suçlarsınız : İşini umursamız, canları hiçe sayar, işverenin çıkarları için işçinin hayatı tehlikeye girerse işte o zaman suçlarsınız. Hatta işveren gözüyle bakın lütfen, aynı işi aynı hassasiyetle yapan iki kişi arasında neden fazla isteyeni çalıştırayım.
Çözüm odalar da değil, tabipler birliğinin ücret tarifesi yayınlanmış ama kaç işveren-işyeri hekimi buna uygun çalışıyor? Bizlere birleşip taban fiyat belirsek aynısı olmayacak mı?
Öyleyse bu işe atılırken riskinin yüksek olduğunu bildiğimiz gibi ücret seviyelerini de kabul ederek çalışmamız gerekiyor.